Nöbetçi Eczaneler
22/09/2021

Akciger Kanseri Akciger Kanserleri

img Solunum yollari hücrelerinden köken alan tümörlerdir. Akciger kanserinin fizik ve klinik bulgulari silik oldugundan çogu kez tanida geç kalinmaktadir. Genellikle tani konuldugunda hastalik ilerlemis ve ameliyat sansi yitirilmis bulunmaktadir. Akciger kanseri ilk olarak 1410 yilinda Saksonyada Schbeerge maden ocaklarinda çalisan isçiler arasinda görülmüs ve tarif edilmistir. Ancak otopsi raporlarina dayanan ilk akciger kanseri olgulari 1851 yilinda ABDde bildirilmistir.

√ Hastaligin görülme sikligi nedir?
En sik görülen kanser türüdür. Erkeklerde en sik ölüm nedeni olan akciger kanseri, son yillarda kadinlarda da artma egilimi göstererek meme kanserini geçmis ve birinci siraya oturmustur. Her kanser türünde oldugu gibi akciger kanseri de orta ve ileri yas hastaligidir, 40 yasindan sonra artmaya baslar, 50-65 yaslari arasinda maksimuma ulasir. 35 yasindan önce nadirdir.

Akciger kanseri erkeklerde kadinlardan daha sik görülür. Ancak son yillarda kadinlarda görülen sigara kullanimindaki artisa bagli olarak akciger kanseri gelisiminde de artis görülmüs ve bunun neticesinde erkek/kadin orani esitlenmeye dogru yönelmistir. Akciger kanserinin Türkiyede de giderek artmakta oldugu kaydedilmistir. Saglik Bakanligi istatistiklerine göre akciger kanseri olgulari Güney Marmara Bölgesinde 100.000de 40tir.

√ Neden olan etkenler nelerdir ?
1.Tütün tiryakiligi :
Sigara kullanimi akciger kanserinin %80-90indan sorumludur. Sigara dumaninda bulunan polisiklik hidrokarbonlar, nitrozaminler, polonium 210, nikel, arsenik, kadmiyum, vinil klorid ve akrilonitrit gibi bir çok maddelerin kanser yapici etkileri ortaya çikarilmistir. Tütüne baslama yasi, sigara içilen senelerin uzunlugu, günlük içilen miktar, tütünün cinsi ve kalitesi akciger kanserinin gelisiminde etkili faktörlerdir. Ayrica tütünün sarildigi kagidin cinsi ve kalitesi, sigaranin filtreli olup olmamasi, dumani akcigerlere derine çekme, sigarayi sonuna kadar içme ve sigarayi sürekli agizda tutma da hastaliga yakalanma riskini artirir.

2. Hava kirliligi :
Akciger kanserlerinde görülen hizli artis büyük sanayi devrimleriyle birlikte ortaya çikmistir. Havayi kirlettikleri saptanan kanser yapici maddeler arasinda 3-4 benzpiren, 1-12 benzperilen, arsenik oksit, kömür kadrani, kömür tozlari, petrol ve petrol türevi dumanlar ve radyoaktif maddeler yer alir. Havayi kirleten bu maddeler içine ozon, asbest tozu, nikel, krom ve arsenik bilesikleri ile yanmamis alifatik hidrokarbonlar da sokulabilir.

3. Radyoaktivite :
Akciger kanserli hastalarin küçük bir oraninda radyasyon suçlanmaktadir. Radyoaktivitenin yüksek oldugu ortamlarda yasayanlarin akciger kanserine yakalanma oranlari, diger ortamlarda yasayanlara oranla 2-3 kat daha fazla oldugu tespit edilmistir. Radyasyonun etkileri direkt disaridan maruz kalmak ya da solunum yoluyla alinmasi neticesi meydana gelir.

4. Viral enfeksiyonlar :
Çesitli viruslarin akciger kanseri gelisiminde rol aldiklari ileri sürülmüstür. Papilloma virus ve Ebstein Barr virus'un yaptigi enfeksiyonlar bunlardan ikisidir.

5. Pulmoner fibrozis :
Geçirilmis solunum yollari ve akciger doku hastaliklarinin neticesinde meydana gelen bag dokusu artisi pulmoner fibrozis olarak adlandirilir. Bu hasarli doku üzerinde akciger kanserleri daha sik olarak görülmektedir. Tüberküloz, kronik bronsit, bronsektazi, amfizem, enfarkt, kronik abse ve organize pnömoni gibi akciger hastaliklari pulmoner fibrozise neden olabilir.

6. Mesleki kosullar :
Radyoaktif maddelerle ilgili islerde çalisanlarda, kromat isçilerinde, nikel endüstrisinde çalisanlarda, asbest ile ilgili alanlarda çalisanlarda, demir cevheri ocaklarinda çalisanlarda akciger kanseri görülme sikligi daha fazladir. Tarim ilaçlarinda bulunan arsenik bilesiklerinin solunum yoluyla alinmasi akciger kanseri gelisiminde bir etken oldugu ortaya konmustur.

7. Diyetsel faktörler :
Vitamin A, C ve E, karoten ve selenyumun antioksidan özellikleri nedeniyle kanseri önleyici maddeler olduklarina dair kuvvetli deliller vardir. Gidalar ile bu maddelerin alinmasi akciger kanseri gelisimine karsi nispeten koruyucu olacagi düsünülmektedir.

8. Genetik faktörler :
Yapilan çalismalar ile akciger kanseri gelisiminde ailesel yatkinlik gösterilmistir. Ailede akciger kanseri olgusu bulunan kisilerde akciger kanseri gelisimi riskinin 2,4 kat daha fazla oldugu tespit edilmistir.

√ Hastaligin alt guruplari var midir?
Akciger kanserleri çesitli siniflandirmalara tabii tutulmuslardir. Bunlarin arasinda en sik olarak asagidaki siniflandirma kullanilmaktadir.

1. Yassi Epitel Hücreli Akciger Kanseri :
En sik görülen akciger kanseri tipini olusturur (%40-60). Siklikla merkezi yerlesim gösterir ve büyük solunum yollarindan köken alir. Daha az bir bölümü ise küçük hava yollarindan köken alarak akcigerin kenar kisimlarindan gelisir. Erkeklerde kadinlardan daha fazla görülür. Sigara ve solunum ile alinan zararli maddelerle yakindan iliskisi vardir. Diger tiplere oranla daha ileri yaslarda ortaya çikar. Diger doku ve organlara yayilmasi uzun zaman içinde gerçeklesir, bu nedenle uzun süre ameliyat sansi devam eder.

2. Küçük Hücreli Akciger Kanseri :
Tüm akciger kanserleri arasinda %15-30 oraninda görülür. Akcigerin merkezi alaninda gelisir ve büyük solunum yollarindan köken alir. Sigara kullanimi ve hava kirliligi gibi dis etkenlerle yakin iliskisi vardir. Diger tiplere göre daha kötü huyludur. Yassi epitel hücreli akciger kanserlerine göre daha erken yaslarda ortaya çikar. Hastaligin çok erken dönemlerinde diger doku ve organlara yayilir. Vakalarin 2/3ünde kanser tanisi konuldugunda diger doku ve organlara yayilma vardir. Tani konulan vakalarin çogunda ameliyat sansi yoktur. Tani konulduktan sonraki ortalama yasam süresi alti ay ile bir sene arasinda degisir.

3. Büyük Hücreli Akciger Kanseri :
Akciger kanserlerinin %5-10unu meydana getirir. Daha ziyade küçük solunum yollarindan köken alir, akcigerin kenar kisimlarinda yerlesir. Klinik seyirleri adenokanserler gibi uzun sürelidir.

4. Adenokanser :
Akciger kanserlerinin %10-20sini olusturan adenokanserler hava yollarinda yer alan salgi yapan hücrelerden köken alir. Kadinlarda da hemen hemen erkeklerde görüldügü oranda görülür. Sigara ve kirli hava gibi dis etkenlerle iliskisi çok azdir. Akcigerin kenar bölümlerinde yer alirlar, küçük solunum yollarindan ve alveol adi verilen solunum keseciklerinden köken alirlar. Yassi epitel hücreli akciger kanserlerinden daha kötü huylu olmakla birlikte küçük ve büyük hücreli akciger kanserlerine oranla daha iyi özellik gösterirler.

Ne gibi sikayetlere yol açar?
Akciger kanserli olgularin %10unda ilk basvuru sirasinda sikayetleri yoktur. Akciger kanseri için tipik denecek herhangi bir sikayet ve bulgu yoktur. En sik görülen sikayet öksürüktür. Öksürük baslangiçta kuru olabilir, sonra balgamli bir hal alir. Kanli balgam görülebilir. Akciger grafisi normal olan hastalarda kanli balgam kanser tanisi için ipucu olmalidir. Hastalarda gögüs agrisi görülebilir, bu agri gögüs duvarinda hissedilebilir ya da derinden gelen bir agri seklinde de duyulabilir.

Büyük çapli solunum yollarinin tümör dokusu ile tikanmasi ile nefes darligi gelisebilir. Tümörün solunum yollarini tam ya da kismi olarak tikamasi sonucu balgam atiliminda bozulma meydana gelir ve biriken balgam içinde üreyen bakteriler pnömoni gelisimine neden olurlar, buna bagli olarak da klinik bulgular ortaya çikabilir. Tümörün diger organlara yayilmasina bagli olarak da sikayetler gelisebilir. Yayildigi organda yaptigi bozukluga bagli olarak da degisik bulgular ortaya çikabilir.

√ Fizik muayene bulgulari nelerdir?
Hastaligin fizik muayene bulgulari genis bir yelpaze içerir. Bir kisim vakalarda fizik muayene bulgulari normaldir. Tümörün solunum yollarinda yaptigi kismi tikanmaya bagli olarak bu alanda sinirli olarak duyulan ve solunum havasinin dar bir alandan geçmesine bagli olarak duyulan ronküs adi verilen anormal sesler duyulabilir. Gögüs duvarina yakin tümörlerde, tümörün neden oldugu apse ve pnömonilerde, akciger zarinda sivi toplanmasinda ise bu durumlara uygun fizik muayene bulgulari vardir.

√ Tanisi nedir?
Erken tani akciger kanseri tedavisinde çok önemlidir. Rutin laboratuar yöntemleri arasinda akciger kanseri tanisinda yardimci olani yoktur. Cerrahi sinirlarda bir akciger kanseri nadiren hastanin anlatacagi hikaye ile taninir. Hikayesinde risk faktörleri ile temasin olup olmadigi sorgulanmalidir. Fizik muayene bulgulari normalden, uzak organlara yayilmaya ait bulgulara kadar genis bir yelpazeye sahiptir.

Radyolojik incelemede çok degerli yöntemler gelistirilmistir. Bunlarin baslicalari akciger grafisi, bilgisayarli tomografi, manyetik rezonans görüntüleme, akciger sintigrafisi gibi yöntemlerdir. Ancak radyolojik incelemede kesin taniya ulasmanin mümkün olmadigi da unutulmamalidir. Akciger kanseri süphesi olan her hastada mutlaka üç gün üst üste balgamin patolojik incelemesi gereklidir. Bu yöntem ile %20-40 olguda akciger kanseri tanisina ulasilir. Tetkik için en iyi örnek sabah erkenden ve güçlü öksürükten sonra alinan balgamdir.

Bronkoskopi akciger kanseri tanisinda kullanilan esas yöntemdir ve ameliyat sansini degerlendirmede önemli bir yeri vardir. Bu yöntemde hastanin üst solunum yollari uyusturularak ya da genel anestezi uygulanarak bronkoskop denilen aletle burundan veya agizdan girisimde bulunulur ve alt solunum yollari direkt olarak incelenir. Büyük ve orta çapli solunum yollari direkt gözlenir, buradaki salgilar ve anormal olusumlardan degisik yöntemlerle parçalar alinarak patolojik tetkike gönderilir. Akciger kanserli olgularin %60-90inin tanisi bronkoskopik islemler neticesinde konulmaktadir.

Gögüs duvarina yakin tümörlerde bronkoskopi ile hasta alan görülemez. Bu hastalara transtorasik akciger biyopsisi uygulanmalidir. Bu yöntem ultrasonografi, floroskopi ya da bilgisayarli tomografi esliginde gögüs duvarindan degisik sekil ve ebatlarda özel ignelerle girilerek tümör dokusundan parça alma esasina dayanir. Bu temel yöntemler disinda plevra biyopsisi, torakoskopi, mediastinoskopi, mediastinotomi, lenf bezi biyopsisi, torakotomi gibi taniya yönelik yöntemlere de basvurmak gerekebilir.

√ Nasil tedavi edilir?
Akciger kanserinin tedavisi cerrahi tedavi, isin tedavisi (radyoterapi), ilaç tedavisi (kemoterapi) ve semptomatik-psikolojik tedavi olmak üzere dört grupta incelenir. Planlanacak tedavi kanserin hücre tipine ve evresine göre degisir.

1. Cerrahi Tedavi :
Yassi epitel hücreli akciger kanseri, büyük hücreli akciger kanseri ve adenokanserin erken dönemlerinde esas tedaviyi olusturur. Bu kanser türlerinin geç dönemlerinde ve küçük hücreli akciger kanserinde cerrahi tedavi sansi yoktur. Küçük hücreli akciger kanserinin sinirli grubunu olusturan çok erken döneminde cerrahi mümkün olabilir. Digerlerine göre daha iyi huylu olmasi nedeniyle yassi epitel hücreli akciger kanseri cerrahi müdahaleye diger kanser türlerine göre daha elverislidir.

2. Isin Tedavisi (Radyoterapi) :
Radyoterapiye en hassas tümörler; küçük hücreli akciger kanseri, yassi epitel hücreli akciger kanseri ve büyük hücreli akciger kanseridir. Adenokanserlerin radyoterapiye hassasiyetleri azdir. Akciger kanserlerinde radyoterapi tedavi edici amaçla veya ameliyat öncesi ve/veya ameliyat sonrasi cerrahinin basari sansini artirmak için uygulanir. Ayrica hastayi rahatsiz eden ve yasam kalitesinin bozulmasina neden olan bazi bulgulara yönelik de radyoterapi uygulanabilir.

3. Ilaç Tedavisi (Kemoterapi) :
Kemoterapiye en hassas tümörler küçük hücreli akciger kanserleridir. Ayrica büyük hücreli akciger kanserleri de kemoterapiye duyarlidirlar. Yassi epitel hücreli akciger kanserleri orta derecede hassasiyet gösterirken, adenokanserler kemoterapiye de az hassastirlar.