Nöbetçi Eczaneler
22/09/2021

Sezaryen Ile Dogum Gebelik

img Günümüzde anestezi yöntemlerinin iyilesmesi, sterilite ve enfeksiyon problemlerine karsi güçlü antibiyotiklerin bulunmasi, ameliyat dikis materyallerindeki gelismeler ve cerrahi tekniklerin ilerlemesi sonucunda sezaryen ameliyatlari son derecede güvenli ve kolay bir islem haline gelmislerdir.

Sezaryen hastanin istegine bagli yapilabilecegi gibi bazi tibbi zorunluluklar karsisinda da yapilabilir. Bu tibbi zorunluluklar, anne veya bebege bagli olabilecegi gibi gebeligin kendine has özel durumlarina da bagli olabilir. Yine yapilacak olan sezaryen ameliyati, gebeligin seyrine göre degisik gebelik haftalarinda olabilir. Genel olarak amaç anne ve bebek açisindan en uygun zamani yakalamaktir.

√ Istege bagli (elektif) sezaryen: Ülkemizde, özellikle son senelerde hastanelerdeki istege bagli sezaryen oranlari gün geçtikçe artmaktadir. Burada herhangi bir tibbi gereklilik olmaksizin, anne-baba adaylarinin tercihleriyle, bebek gününü doldurduktan sonra (38. hafta sonrasi), kararlastirilan bir günde sezaryenin uygulanmaktadir. Istege bagli sezaryenlerde en sik karsilasilan neden anne adayinin normal dogumdan korkmasi, uzun sürebilecek olan eylemi çekmek istememesi, bebegini en ufak bir risk altina sokmak istememesi ile normal dogumun uzun dönem sonrasi olumsuz etkilerinden (rahim ve mesane sarkmalari gibi) kaçinma istegidir.

√ Bebegin rahim kanalina basla ilerlememesi: Bebegin dogum kanalina yan, makat veya çapraz olarak gelmesi normal dogumda problemler yaratabilir. Normalde tüm gebeliklerin %95inde bebek basla ilerlerken, diger durumlar %5 oraninda görülür. Bu tür durumlarda bebegi riske atmamak için pek çok hekim tarafindan sezaryen uygulanmaktadir. Plasenta (es) kisminin rahim agzini tamamen kapatmasi: Bu durumda bebegin dogum kanalinda ilerlemesi kanamaya bagli problemler yaratacak ve hem anne hem de bebek hayatini riske atacaktir.

√ Plasentanin (es kisminin) erken ayrilmasi: Plasentanin bebegin dogumundan önce rahim duvarindan ayrilmasina ablasyo plasenta ya da plasental dekolman adi verilir. Böyle bir durumda bebege oksijen ve besin kaynaklarinin akisi bozulur. Kanamaya bagli anne ve bebek hayatinin riske girdigi için bu durumda acil olarak bebek dogurtulmalidir.

√ Makrozomi (Iri Bebek): Ultrasonda bebegin tahmini agirliginin normalden fazla olmasi durumudur. Özellikle ilk gebeliklerde, doguma yakin zaman içinde bebegin tahimi agirliginin 4000 gramdan fazla olarak saptanmasi durumunda, bebek normal dogum riskine atilmayarak direkt olarak sezaryen planlanabilir.

√ Bebegin kafasi ile anne adayinin kemik yapilari arasinda uyumsuzluk (Sefalopelvik uygunsuzluk): Bu durum halk arasinda çatinin dar olmasi olarak adlandirilmaktadir. Annenin kalça kemiginin anatomik yapisi ve bebegin basinin bu bölgeye uygunlugu dogum seklinin kararini etkiler. Kalça kemik çatisinin dar oldugu veya çatinin normal olmasina ragmen bebegin kafa çapinin genis oldugu durumlarda yine seçilecek olan yöntem sezaryendir.

√ Çogul gebelikler: Sart olmamakla bu tür gebeliklerde sezaryen tercih edilir. Özellikle üç ya da daha fazla sayida bebek varsa vajinal dogumdan kaçinilir. Ikiz gebeliklerde ise önde gelen bebegin makat gelis arkadakinin ise bas gelis olmasi durumunda ilk bebegin gövdesi dogduktan sonra arkadaki bebek ile kafalari kilitlenebileceginden bu durum mutlak bir sezaryen gerekliligidir.

√ Bebekle ilgili bazi anormallikler: Bebegin dogum kanalindan geçmesini olanaksiz kilan yapisal bazi anormalliklerin varliginda da sezaryen gerekliligi olabilir. Bu durumun en önemli örnegi bebegin karin duvarinin kapanmadigi ve iç organlarinin disarida oldugu gastrosizis ve omfalosel durumlaridir. Vajinal dogum oldugunda bu organlarda ciddi zedelenmeler meydana gelir. Bazi iskelet sistemi hastaliklari ile nöral tüp defekti gibi durumlarda da sezaryen gereklidir. Yapisik ikiz (siyam ikizleri) varliginda da sezaryen uygulanir.

√ Rahimdeki myomlar: Dogum kanalini daraltarak vajinal dogumu olanaksiz hale getirebilirler. Dev kondilom (genital sigil) varliginda da vajinal dogumdan kaçinilir.

√ Ikinmanin riskli oldugu durumlar: Bazi durumlarda anne adayinin dogum sirasinda ikinmasi kendi sagligini tehlikeye atabilir. Ileri derecede kalp hastaliklari bu durumun en güzel örnegidir. Benzer sekilde beyin anevrizmasi gibi problemlerde de ikinma sakica yaratacagindan sezaryen tercih edilir.

√ Annede herpes enfekiyonu: Anne adayinda aktif genital herpes enfeksiyonu varliginda bebek dogum kanalindan geçerken enfeksiyonu kapabilir. Bu oldukça riskli bir durumdur. Aktif genital herpes varliginda vajinal dogum asla düsünülmez.

√ Annenin önceden geçirdigi bazi ameliyatlar: Daha önceden geçirilen sezaryen, myomektomi (rahimden myom alinmasi), bel fitigi veya vajinal ameliyatlar nedeni ile sezeryen gerekebilir.

√ Vajinismus veya dogum korkulari: Vaginismus cinsel iliski sirasinda vajenin istemsiz kasilmalari ile karakterize bir durumdur. Genelde histerik yapidaki bu kadinlarda vajinal muayene ile dogumu izlemek mümkün degildir. Anne adayinin normal dogumdan asiri korktugu veya muayeneyi tolere edemedigi durumlarda da hiçbir tibbi gereklilik olmaksizin sezaryen yapilabilir.

√ Bebegin sikintiya girmesi: Dogum eylemi (travay) izlemi sirasinda veya daha öncesinde yapilan NST incelemelerinde bebegin sikintida oldugunu düsündüren bulgularin varliginda acil sezaryen gerekli olabilir. Bebegin rahim içinde gelisme geriligi durumunda siki gebelik izlemine gerek vardir. Bebegin sikintisinin daha da artmasi acil sezaryeni gerektirebilir.

√ Amniyon sivisinin mekonyumlu olmasi : Bebegin barsak içerigine (diskisina) mekonyum denir. Bebegin dogum eylemi (travay) sirasinda mekonyumunu yapmasi sikintida oldugunu gösterir. Eger bebek mekonyumunu yutarsa dogum sonrasi akciger enfeksiyonu gelisebilir. Bu nedenle amniyon sivisinda mekonyum saptandiginda sart olmamakla birlikte sezaryen tercih edilebilir.

√ Dogum eyleminin (travayin) ilerlememesi: Rahim kasilmalari düzenli ve güçlü olmasina ragmen rahim agzinin açilmamasi veya bebegin kafasinin asagiya inmemesi durumlarinda sezaryen gerekliligi ortaya çikar. Eylemin ilerlememesinde en önemli neden bebegin kafasinin dogum kanalina uygun sekilde girememesidir. Zaman zaman eylem normal olmasi gereken sekliyle ilerlerken bebegin kafasi dogum kanalinin ortasinda takilabilir. Bu durumda da sezaryen gerekir.

√ Kordon sarkmasi veya kordonun önde gelmesi: Amniyon kesesi açildiginda bebegin göbek kordonu rahim agzindan disariya sarkabilir, bu duruma kordon sarkmasi denilir. Son derece acil olan bu durumda kordon sikisarak bebege giden kanin kesilmesine ve bebegin ölmesine neden olabilir. Kordon sarkmasi varliginda bir kisi elini annenin vajenine sokarak kordonu rahim içine iter ve bu vaziyette ameliyat odasina gidilir. Bebek tamamen dogana kadar kisi elini vajinadan çikarmaz.

Kordon, su kesesi açilmadan elle muayenede önde geliyorsa bu duruma kordonun önde gelmesi denir. Yine yapilacak islem sezaryen operasyonudur.

Bazi durumlarda ise doktor anne adayina özellikle sezeryen önerebilir. Gebeligin çok zor elde edildigi ya da ikinci bir gebelik sansinin düsük oldugu ileri anne yasi, gebeligin tüp bebek sonrasi olusmasi gibi durumlarda normal dogumun bebege yükledigi risklerden kaçinmak ve bebegin sag olarak dünyaya gelmesini garanti altina almak için sezaryen tercih edilebilir. Eskiden literatürümüzde \"kiymetli bebek\" olarak geçen bu durum, daha sonra bu terimin anlamsizligi nedeniyle terk edilmistir. Her ne olursa olsun tüm bebekler kiymetlidir kiymetsiz tek bir bebek bile olamaz.