Tüp bebekle hamilelik elde edilemeyen hastalarda, sperm sayisinin çok az oldugu durumlarda kullanilan metoddur. Tüp bebekten farki sadece spermleri ve yumurtayi yan yana birakip spermin yumurta içine girmesini beklemek yerine sperm özel bir mikroskop ve enjektör sistemi ile yumurtanin içine enjekte edilmektedir. Daha sonraki asamalar tüp bebekte oldugu gibidir. Bu metod ile de basari % 30-40'i geçmemektedir. Mikroinjeksiyon, menilerinde hiç sperm olmayan fakat yumurta içerisinde veya kanallarinda sperm bulunan hastalar için de kullanilmaktadir. Bunun için testis içinde belirli bir olgunluk asamasina gelmis sperm hücreleri olmasi sarttir. Testiste sperm hücresi hiç yok ise veya olmasina ragmen yumurta içine enjekte edilebilecek olgunluga erisememislerse bu yöntem de kullanilamaz. Testisten alinan sperm veya spermin öncül hücreleri ile basari diger metodlara göre çok daha düsüktür. Bu yöntem ile ilgili arastirmalar devam etmektedir.
* Yardimli Üreme Tekniklerinin Yan Etkileri Var midir?
Süphesiz bu metodlarda basarisizligin % 70'ler gibi yüksek oranda olmasi daha bir çok bilinmezin oldugunu göstermektedir. Bunun yaninda yan etkiler de söz konusu olmaktadir. Bunlar arasinda yumurtaliklarin çok sayida yumurta üretmesini saglamak için kullanilan ilaçlar, hele islemin defalarca kullanildigi göz önüne alinirsa yumurtalar üzerine bazi olumsuz etkiler birakilabilmektedir. Bu gruptaki hastalarin yaslarininda orta yasi buldugu hesap edilirse ilaçlarin yan etkileri dikkate alinmalidir. Kullanilan ilaçlarin ciddi yan etkileri % 1 civarinda olmasina ragmen, oldugunda yasami bile tehdit edebilecek düzeydedir.
Yardimli üreme tekniklerinde yumurtalarin alinmasi ve döllenmis yumurtalarin rahime birakilmasi sirasinda riskler fazla degildir. Dikkatli ve deneyimli merkezlerde çok nadiren bu islemlerle ilgili komplikasyonlara rastlanir.
Bu metodlarda en önemli belkide gözden kaçan yan etki çiftin, özellikle de kadinin ruhsal durumu üzerine olmaktadir. Yillardir arastirmalar, tedaviler ile iyice bikmis anne adayi son bir kez maddi imkanlarini da seferber ederek büyük umutlarla tedavi asamalarina gelmektedir. Çocuk özlemi çektiklerini unutturmaktadir. Katlandiklarinin belki çok daha fazlasina razidir, yeterki özlemini duydugu bir çocuga kavussun. Bu ruh hali içinde basarisizligin % 70'lerde oldugunu bilmesine ragmen hep % 30'u hayal etmektedir. Netice olumsuz oldugunda ruhsal durumun ne olacagini ifade etmek zordur.
