Fotograf makinasinin yapisi, insan gözüne benzetilmistir. Gözde isigin içeri girmesine imkan veren ve karanlikta genisleyip aydinlikta daralan göz bebegi (iris), gelen isinlarin odaklanmasini saglayan mercek (Iens) ve arkada çok duyarli film gibi görev yapan sinir tabakasi (retina) vardir.
Göz mercegi ile odaklastirilan görüntü sinir tabakasini uyarir.Bu görüntü göz siniri yoluyla beynimizin arka kisimlarindaki görme merkezine ulastirilir. Beyin bu görüntüleri yorumladiktan sonra, biz cisimleri araba, insan, çiçek vb. diye algilayabiliriz.
Gözümüz iç içe geçen üç tabakadan olusur. En dista yumurtanin aki gibi beyaz (sklera) tabakasi, ön kisimda saydamlasir. Bu saat cami gibi duran tabakaya kornea denir. Kornea disaridan gelen isinlari bir miktar kirarak mercegin üzerine odaklar. Kornea saydamligini kaybedince görüntü bulaniklasir. Kornea sinir yönünden çok zengindir, bu yüzden gözümüze toz dahi kaçsa, asiri batma hissi seklinde hissederiz.
Gözümüzü çevreleyen ikinci tabaka damar tabakasidir. (koroid). Görevi sinir tabakasini beslemektir. En içteki tabaka sinir tabakasidir (retina). Sinir tabakasinda 130 milyon çubuk, 7 milyon koni vardir. Bu hücrelerin bir kismi siyah - beyaz; bir kismi da mavi, kirmizi, yesil görmeleri saglar. Iki gözümüzle baktigimizda kasimizdaki görüntüyü 275 milyon nokta olarak görürüz.Bu görüntü netligi, en iyi çözünürlüklü bilgisayar-tv ekranindan 500 kat daha nettir.
Sinir tabakasinda olusan elektiriksel uyarilar, göz siniri ile beyne iletilir. 3.4 mm kalinligindaki göz sinirinin içinde bir milyon sinir lifi vardir. Bunlarin arasinda kisa devre olmamasi içinde her birinin üzeri myelin tabakasi ile kaplidir. Iki gözden gelen göz siniri (chiasma) denilen bölgede her biri ile çaprazlasir. Bu sayede her gözün iç ve dis kisminda olusan görüntüler üst üste gelir. Bu sayede de bizler iki gözümüzle üç boyutlu görebilmekteyiz.
Gözümüzün içindeki boslugu vitre denilen yumurta kivaminda bir jel sivi doludurur. Bu saydamdir. Yaslilikta ve bazi göz hastalarinda, hyalurinik asit bozulur kalsiyum oturur. Hastalar kara sinek veya tül gibi gözlerinin önünde yüzen cisimler görürler.
Gözümünüz önündeki renkli tabakaya iris denir. Görevi fotograf makinasindaki gibi fazla isikta daralmak, karanlikta genislemektir. Ayrica yakindaki cisimlere baktigimizda yine küçülür.
Göz içindeki mercegi çevreleyen lifler ve etrafindaki adale, mercegin isinlari odaklamasini saglar. Bu sayede hem yakini hem uzagi görebiliriz. Bütün bu mekanizmalar refleksler yolu ile mükemmel sekilde kontrol edilir.
