Nöbetçi Eczaneler
22/09/2021

Nevrozlar

img Nevrozlarin dogrudan dogruya çevre ile ilgili ruhi hastaliklar oldugunu ifade etmistik. Nörotik bir reaksiyona sebep olan dis tesirler hayatin her safhasinda ortaya çikabilmekte, sahsi sikintiya sokarak rahatsiz edebilmektedir. Bunlardan en erken görüleni anne ile çocuk arasindaki münasebetlerin bozulmasidir. Ölüm, bosanma, terk, annenin evin disinda çalismak zorunda kalmasi bozuk münasebetlerin ilk akla gelenleridir. Biz buna \"anneden ayrilma anksiyetesi\" diyoruz. Hangi sebeple olursa olsun, anneden aylismez. Sevmeyi ve yardimlasmayi ögrenemez. Herseyden ve herkesten korkar. Filozof Thomas Karlayi, 83 yasinda iken sunlari yazmistir: \"Çocukluk hayatimin en eski ve beni en dehsete düsüren olayi annemi kaybetmemdir. Bu eksiklgin verdigi korkuyu bütün hayatim boyunca muhafaza ettim.\"

Her insan sevmek, sevilmek ve cemiyet içinde itibar edilir bir yer edinmek ister. Seven, sevilen ve ihtiyaçlari yerine getirilen insan kendisine ve çevresine güvenir. Bu çevre içinde iyi bir yer edinmek için mizacina ve kabiliyetlerine uygun bir hedef seçer. Seçtigi hedefe ulasmak için çalisir. Eger hedefine (idealine) dogru giderken çevre tarafindan önüne asamayacagi engeller çikarilirsa ümitsizlige kapilir. Önce kendi kabiliyetlerinden süphe etmeye baslar. Engelleri asamadigindan dolayi çevreden baski ve tenkit gördügü zaman da çevreye kizar.

Ancak çogu zaman bu kizginligini belli etmemeye çalisir; halk tabiri ile içine atar. Kizginliklari biriktikçe iç çatismalari ve huzursuzluklar seklinde sahsi rahatsiz etmeye baslar. Sevginin, sefkatin, yardimlasmanin ve toleransin olmadigi veya çok az oldugu ailelerde yetisen çocuklar nevratik tipler olmaya daima mütemayildirler. Keza baskiya ve zoraki kültür degismelerine maruz kalan dikta rejimlerinde ayni sey hassas mizaçlar için mevzubahistir. Zira her iki çevrede de çocuk ve fert \"ne zaman, nerede, nasil bir tehlike ile karsilasacagim\" korkusu ile yasamaktadir.

Egzistansiyalistlerin ifadesiyle, sanayilesmis medeni toplumlarda fert korkunç bir yalnizlik içindedir. Itibarda olan insan degil makinadir. Her seye bir maddi deger biçilmekte, \"para\" bütün degerleri satin alan bir güç kabul edilmekte, mutluluk \"milli gelir hasilasi\" ile ölçülmektedir. Akrabalik, arkadaslik, komsuluk, hemsehrilik , vatandaslik, din kardesligi baglari gittikçe zayiflamis; insanlari birbirine yakinlastiran baglar kopmustur. Hürriyet ve serbestlik adi altinda ahlak kurallari çignenmis; bir baskasini rahatsiz etmemek sarti ile her sey serbest edilmistir. Nikahsiz beraberlikler ve gayri mesru eglenceler manevi duygulari öldürmüs, ailenin kutsalligi prensibini alt üst etmistir.

Tip alaninda inkisaf eden bunca teknik imkanlara ragmen hastaliklarin önü alinamamakta; hastaneler, psikiyatri klinikleri dolup tasmaktadir. Adi \"medeni toplum\"a çikmis cemiyetlerde gasp, soygunculuk, hirsizlik, mala ve cana tecavüz, cinsel sapikliklar, alkol ve uyusturucu aliskanligi, cinayet ve intiharlar devamli artis kaydetmekte; alinan kanuni tedbirler yetersiz kalmaktadir. Sicak aile ortamindan, sevgiden, sefkatten mahrum yetisen çocuklar ve gençler bir araya gelerek \"çeteler\" kurmakta, kendilerini ihmal eden cemiyetten adeta intikam almaktadirlar.

Yukarida özet olarak vermeye çalistigimiz \"negatif çevre sartlari\" bir anlamda \"nevroz\"lari doguran ve besleyen bir kaynak hükmündedirler. Eger bir kimse, kaybedecek seyi olmadigina inanacak, kadar çevreden ümidini kesmis ise kendisini korkunç bir yalnizlik içinde hisseder. Çesitli korkular, endiseler ve süpheler gelistirir. Asamadigi engellerden, çözemedigi problemlerden ve nihayet düsman çevreden kurtulmanin yollarini arar. Kimi zaman hisleriyle, kimi zaman davranislari ile savunmaya geçer.

* Nevrozlari kendi içinde su ana basliklar altinda toplayabiliriz:
1-Anksiyete Bozukluklari.
2-Somatoform Bozukluklar.
3 Dissosiyatif Bozukluklar.