Meme hastaliklarinin en önemlisi meme kanseridir. Ve Kanser vakalarinin % 90-95'i kendini meme de kitle ile belli eder. Meme kanserinin tedavisinin basarisi hastaligin daha meme disina çikmadan teshis edilmesine baglidir. Meme kanserinin 1 cm. çapinda iken tespiti mümkündür. Bu dönemde yayilmis olma riski çok azdir. 1 cm.'den küçük kanserlerde, koltuk altina yayilma riski % 20 iken 2-3 cm'lik kitlelerde bu oran % 50'lere çikar. Bunun önemi sudur: Koltuk altina yayilmis bir kanserde 5 yillik bir ömür sansi % 50 iken yayilmamis kanserlerde bu oran % 95'lere çikar. Bu oranlardan su anlasilmaktadir: Erken teshis son derece önemlidir.
Hekime müracaatta gecikme degisik faktörlere baglidir; bu faktörler ekonomik sebepler, meme konusunda egitimsizlik ve psikolojik faktörler olarak özetlenebilir. Memeyi kaybetme korkusu, ölüm korkusu, kocasiyla duygusal baglarin kopma korkusu gibi psikolojik sebepler de önemlidir. Keza utangaçlik ve ilgisizlikte önemlidir.
Kadinlar kendi meme muayenelerini belli araliklarla rutin olarak yapmalidirlar. Bu kendi memelerini çok iyi tanimalarina ve gelisebilecek degisiklikleri çok iyi fark edebilmelerine neden olur. Meme muayenesi ayda bir kez adet döneminden 1 hafta sonra yapilmalidir. Adet döneminde meme karakterinde degisiklik olur ve kadinlari yaniltabilir. Ilk is ayna karsisinda inspeksiyon dedigimiz gözlemdir. Yazimizin basinda bahsettigimiz asimetri, kizariklik, sislik, ödem yani portakal kabugu görüntüsü, meme cildi veya meme basinda çekinti ve düzensizlikler farkedilebilir. Ikinci is olarak palpasyon dedigimiz elle muayene gelir. Hasta tercihen yatar pozisyonda ve muayene edecegi tarafin omuz altina yastik koyarak muayene eder. Asla unutulmamalidir ki bu islem en az hekim kontrolünde olmak kadar önemlidir.