√ Diyabet nedir? Nasil meydana gelir?
Diyabet, basta karbonhidratlar olmak üzere protein ve yag metabolizmasini ilgilendiren bir metabolizma hastaligidir ve kendisini kan sekerinin sürekli yüksek olmasi ile gösterir. Diyabet hastalarindaki temel metabolik bozukluk, kan yoluyla tasinan glükozun (sekerin) hücrelerin içine girememesidir.
Normal kosullarda besinlerden elde edilen veya karacigerdeki depolardan kana salinan glükoz pankreas tarafindan salgilanan INSÜLIN hormonunun yardimiyla hücre içine girer ve orada yakilarak enerjiye dönüsür. Hücrelerin üzerinde degisik maddelerin girmesine izin verilen kapilar vardir. Bu kapilar normalde kilitlidirler ve uygun anahtar varliginda açilirlar.
Diyabet, hücrelerin üzerindeki glükoz kapisinin açilamamasi durumudur. Bu örnekten ilerlersek diyabet, anahtar islevi gören INSÜLIN hormonu yetersizligine ve/veya insülinin etkiledigi reseptörlerin (hücre kapisindaki kilidin) bozukluguna bagli gelismektedir.
√ Kaç tip diyabet vardir? Diyabet sikligi ne kadardir?
Nedenlerine göre bir çok diyabet tipi olmakla birlikte diyabet vakalarinin çok büyük bir kismini Tip 1 ve Tip 2 diyabet vakalari olusturmaktadir.
√ Tip 1 Diyabet
Daha çok çocuklarda ve genç eriskinlerde görülür. Tip 1 diyabet, pankreasta bulunan ve insülin üreten beta hücrelerinin otoimmün bir süreç (vücudun bagisiklik sisteminin kendi hücrelerini taniyamamasi) sonunda zedelenmesi ile meydana gelmektedir.
Mutlak veya görece bir insülin yetersizligi oldugundan hastalar ömür boyu insülin hormonunu disaridan (enjeksiyon yoluyla) almak zorundadirlar. Bu nedenle Tip 1 diyabet Insüline Bagimli Diyabet (Insulin Dependent Diabetes Mellitus=IDDM) olarak da isimlendirilmektedir. Genel olarak toplumdaki diyabet vakalarinin %10unu Tip 1 Diyabet vakalari olusturmaktadir.
Çocukluk çaginda Tip 1 diyabet sikligi ülkeler (bölgeler) arasinda farklilik göstermekte ve her yil 15 yas altindaki 100.000 çocuktan 1-42sinde diyabet gelismektedir. Tip 1 diyabet genel olarak kuzey ülkelerinde daha sik görülmektedir.
√ Tip 2 Diyabet
Siklikla eriskinlerde ve sisman (obes) kisilerde görülmektedir. Tip 2 diyabetli hastalarda insülin salgilanmasindaki yetersizlikten çok dokulardaki insülin reseptörlerindeki direnç (rezistans) sonucunda glükoz metabolizmasi bozulmaktadir.
Tip 2 diyabetin kuvvetli bir genetik yatkinlik zemininde gelistigi bilinmekle birlikte, genetik mekanizmalar tam olarak aydinlatilamamistir. Tip 2 diyabetliler hastaliklarinin baslangicinda ve siklikla çok uzun bir süre insülin ihtiyaci olmaksizin yasamlarini sürdürebilmektedirler. Bu nedenle Tip 2 diyabet Insüline Bagimli Olmayan Diyabet (Non-Insulin-Dependent Diabetes Mellitus= NIDDM) olarak da isimlendirilmektedir. Genel olarak eriskin nüfusta %4-8 oraninda Tip 2 diyabet görülmektedir.
√ Diyabetin bulgulari nelerdir?
Diyabete bagli klinik bulgular vücuttaki karbonhidrat, protein ve yag metabolizmasinin bozulmasina baglidir. Insülin eksikligi ve/veya insülin direnci nedeniyle hücrelere giremeyen glükoz belli bir serum düzeyini (180mg/dl) astiginda idrarla atilmaya baslar.
Böbreklerden atilan glükoz beraberinde sivi atilimini da arttirir ve sonuçta ÇOK VE SIK IDRAR YAPMA (POLIÜRI) olur. Vücut, poliüri ile olan sivi kaybini karsilamak için ÇOK SU IÇILIR ve bu da POLIDIPSI olarak isimlendirilir. Organizma, enerji kaynagi olarak glükozu kullanamayinca bir taraftan ISTAH ARTAR.
diger taraftan yedek enerji depolari olan yaglar ve proteinler yikilmaya baslar ve bunun sonucunda istah artmasina ragmen KILO KAYBI olur. Bu klasik bulgularin disinda diyabet hastalarinda ÇABUK YORULMA, GÖRME BULANIKLIGI, SIK DERI ENFEKSIYONU, KADINLARDA VAJINAL MANTAR ENFEKSIYONU gibi bulgular da görülür.
√ Diyabet tanisi nasil konur?
Diyabet tanisi, çesitli uluslararasi kuruluslarin (WHO, Amerikan Ulusal Diyabet Veri Gurubu=NDGG) belirledigi ölçütlere göre konmaktadir.
Bu ölçütler:
• Klasik diyabet bulgulari olan bir kiside herhangi bir zamanda ölçülen plazma glükoz düzeyinin 200 mg/dl'ye esit ya da üzerinde olmasi,
• En az 8 saatlik aç (kalori almayan) bir kiside plazma sekerinin 140 mg/dl'ye esit ya da üzerinde olmasi. Yakin zamanda Amerikan Diyabet Birligi açlik kan kekeri sinirini 126 mg/dl'ye esit ya da üzerinde olarak belirlemistir.
• Seker yükleme testinde (OGTT) 2. saatdeki plazma glükoz düzeyinin 200 mg/dl'ye esit ya da üzerinde olmasi.
√ Gizli seker nedir?
Halk arasinda gizli seker olarak isimlendirilen durum, normal glükoz dengesi ile diyabet arasindaki metabolik durumu ifade etmektedir. Normalde açlik plazma sekerinin 110 mg/dl olmasi gerekmektedir. Iste açlik plazma sekerinin 110 mg/dl'nin üzerinde fakat 140 mg/dl'nin altinda (yeni kriterlere göre 126 mg/dl) olmasi bozuk glükoz toleransi olarak tanimlanmaktadir.
Benzer sekilde seker yükleme testi yapilan kisilerde 2. Saatdeki plazma glükoz düzeyininin 140 mg/dl'nin üzerinde fakat 200 mg/dl'nin altinda olmasi da bozuk glükoz toleransi olarak isimlendirilmektedir. Bu durumdaki kisilerin gün boyu kan sekerleri normaldir ve diyabetin klasik bulgulari görülmez. Bununla birlikte bu kisiler Tip 2 diyabet için en riskli grupta olduklarindan yasam biçimlerini yeniden düzenlemeleri gereklidir.
√ Öneriler
*Her zaman yaninizda seker bulundurun!
*Üzerinizde seker hastasi oldugunuzu belirten ve acil durumda ulasilmasini istediginiz telefon numaralarinin kayitli oldugu özel bir belge bulundurun!
√ Seker hastalari yolculuk yapabilir mi?
Seker hastaligi yolculuk yapmayi engelleyen bir hastalik degildir. Yolculuk yapan ya da otomobil kullanan bir diyabetli için en önemli tehlike HIPOGLISEMI yani kan sekerinin normal düzeyinin altina düsmesidir. Özellikle otomobil kullanmak agir isler grubunda degerlendirilmektedir. Otomobil kullanan kisi saatte ortalama 250-300 kalorilik enerji harcar. Bu yüzden yola çikmadan önce bazi noktalara dikkat etmek gereklidir.
√ Seker hastalarinin yolculuk hazirliklari
* Uzun yola çikmadan önce kan seker düzeyine bakilmali ve genel bir doktor kontrolünden geçilmelidir.
*Herhangi bir acil durumda tibbi yardimin nerelerden alinabilecegi ögrenilmelidir.
*Kisinin seker hastasi oldugunu belirten bir kimlik karti, kolye ya da bilezik tasinmalidir. Diyabet kimlik kartinda hastayi izleyen doktorun ismi, acil bir durumda hemen ulasilabilecek bir telefon numarasi, son kullanilan ilaçlar ve dozlari yer almalidir.
*Tüm seker hastalarinin yanlarinda seker ya da çok hizli emilen sekerli besinler (hazir meyve suyu gibi) ile çantada yedek ilaç (haplar ve insülin) ve enjektör bulundurmalari gerekir. Herhangi bir yaralanma olasiligina karsi steril pansuman gereçleri ve dezenfektan bir madde bulundurulmalidir.
√ Yolculuk Sirasinda
*Yolculuk sirasinda insülin siselerinin asiri soguk ya da sicaklarda kalmamasina dikkat edilmelidir.
*Uzun yolculuklarda, özellikle insülin kullanan hastalarin, genellikle sabah alinan insülin dozunu azaltmalari; sik ve düzenli araliklarla (örnegin 2-3 saatte bir) hafif bir seyler atistirmalari gerekir. Ancak, yemekler mola verilerek yenmelidir. Düzenli ve yeterli beslenme, sik sik su içme, düzenli molalar gibi noktalara dikkat edilmelidir.
*Eger olanak varsa, cepte tasinabilen bir kan sekeri ölçüm aleti ile, sürücü ara ara kan sekerini kontrol etmelidir.
*Ne olursa olsun, gece otomobil kullanilmamali ve alkollü içki alinmamalidir. Alkolün yaklasik 3-6 saat içinde kan sekerini düsürme egilimi gösterdigi, bu durumun asiri açlik durumuna ve kan sekeri düzeyinin düsmesine yol açabilecegi unutulmamalidir.
*Yolculuk normalde yapilan tedavide bir aksamaya yol açmamali, bunun için gerekli önlemler alinmalidir.
√ Temizlik ve Bakim :
Hekiminiz düzenli olarak ayaklarinizi kontrol etsin! Sizde ayaklarinizi her gün kontrol edin! Her gün ayaginizda olabilecek kesik, çizik ve kabarciklari inceleyin. Ayaginizin her yerine bakin, parmak aralarini da gözden geçirin.
√ Ayaklarinizi temiz tutun!
Her gün ayaklarinizi sabunlu su ile yikayin. Ayaklarinizi iyice kurulayin ve nemlendirici krem sürün. Parmaklarinizin arasina fazla nemlendirici sürmeyin.
√ Ayakkabilar :
Uygun çorap ve ayakkabi giyin. Dar olan ve ayaginizi sikan ayakkabilardan kaçinin. Kalin pamuklu çorap ve ayak parmaklariniza genis yer sunan içi yumusak olan ayakkabilari seçin. Asla yalin ayak yürümeyin! Terli ayaklar seker hastalarinda sik görülür! Ayaklariniz çok terliyorsa, günasiri degisik ayakkabilar giyin. Ayakkabilariniz böylece kurur. Her zaman ter emici çorap giyin. Buna karsin ayaklariniz hala asiri terliyor ve nemliyse, hekiminize basvurun.
√ Yara ve Nasirlar :
Kesikleri, çizikleri ve kabarciklari tedavi edin. Yaralar iyilesmezse hekime basvurun! Ayaginizda kesik, çizik ve kabarcik olusacak olursa, o bölgeyi sabunlu su ile yikayin. Kabarciklari patlatmayin ve üzerine antibiyotikli krem sürün. Yara iyilesmezse hekime basvurun. Nasirlarinizi tedavi ettirin! Birçok seker hastasinda ayagin kemiksi bölgelerinde deri kalinlasir ve nasirlar gelisir.
Asla bu deri kalinlasmalarini ve nasirlari jilet ve baska keskin araçlarla kesmeyin. Bunun için hekiminize basvurun. Ayaklarinizi asiri sicak su ya da soba ile isitmaya çalismayin! Seker hastaligi duyu sinirlerini zedeleyebilecegi için ayaginizin yandigini ve zarar gördügünü hisssetmeyebilirsiniz.
√ Tirnaklar :
Tirnaklarinizi dogru kesin! Ayak tirnaklarinizi düz kesin. Tirnaginizin batmamasi için yuvarlak kesmekten kaçinin.
Diger hastaliklarin ayaklara etkisi
Dolasiminizi iyilestirmek için çaba gösterin! Yüksek tansiyon, yüksek kolesterol düzeyi ve sigara ayaklarinizin sagligini tehdit eder. Böyle sorunlariniz varsa hekiminize basvurmaktan çekinmeyin