Nöbetçi Eczaneler
22/09/2021

Verem Tüberküloz

img * Verem (Tüberküloz):
Bulasici hastaliklar içinde en ciddi olanidir. Sinsi bir gelisme gösterdiginden, geç farkedilir. Erken teshis edildigi takdirde tedavisi zor degildir. Özellikle sik hastalanan, vücut dirençleri düsük kimselerde, alkol ve uyusturucu kullananlarda, gece eglencelerine düskünlükten uykusuz kalanlarda, yeterli beslenemeyenlerde, günesten ve temiz havadan mahrum yerlerde çalisanlarda vereme yakalanma riski oldukça yüksektir. Keza, zayif bünyeli ve asabi gençlerde -bilhassa kizlarda- bu hastaliga sik rastlanmaktadir. Tabiatta birçok tüberküloz basili bulunmakla beraber, bunlardan yalniz iki tanesi insanda hastalik yapabilmektedir. Tüberküloz hastaligi, belirtilerine göre, üç devrede incelenir.

* Birinci Devre:
- Tüberküloz basiileri girdikleri yerde küçük ve grimsi dügümcükler seklinde iltihap olustururlar. Bu iltihap dÜgümlerine \"tüberkül\" adi verilmektedir.
- Gelisen iltihap dügümleri birleserek daha genis bir yer kaplariar.
- Ilk yerlestikleri alanda iltihap dügümleri meydana getirdikten sonra, basiller odak noktalarindan çikarak lenf damarlari yoluyla lenf bogumlarina yerlesirler. Lenf bogumlarinda da iltihap dÜgümleri meydana geldikten sonra birinci devre sona ermis olur.

* Belirtileri
- Iltihap dügümleri tesekkül eder.
- Genel yorgunluk.
- Istahsizlik.
- Vücut atesinde 38 dereceye kadar yükselme.
- Sirt agrilari.
- Öksürük görülür.

DIKKAT:
Bu belirtiler \"soguk alginligi\" zannedilerek ciddiye alinmadigi takdirde; daha tehlikeli olan \"ikinci devre\" bas gösterir.

* Ne Yapmali?
- Hassas ve zayif bünyeliler bu tür belirtilerle karsilastiklari zaman mutlaka bir doktora görünerek röntgen filmi çektirmelidirler. Zira, iltihap dügümleri (tüberküller) sadece röntgen filminde belli olurlar.

* Ikinci Devre:
Birinci devrede hastalik ciddiye alinmadigi ve gerekli tedavi uygulanmadigi takdirde, vücut direncinin iyice düstügü bir zamanda tüberküloz basilleri yerlestikleri bölgeyi ve lenf bogumlarini terkederek bütün vücuda yayilirlar. Kan damarlari ve lenf kanallari yoluyla deri, kemik, eklemler, böbrekler, bagirsaklar, gözler, beyin zari gibi hassas bölgelere yerlesirler. Belirtileri birinci devredekine benzer sekilde kendisini gösterir.
Vücut direncinin gücüne bagli olarak iltihap dügümleri ya iyilesip kireçlenerek mevzi kalirlar ya da vücudu sarmaya devam ederek en tehlikeli olan üçüncü devreyi baslatirlar.

* Üçüncü Devre:
- Grip ya da bronsiti andiran belirtilerle baslar.
- Yorgunluk, aksamlari yükselen hafif ates ve balgamli öksürükle devam eder.
- Halsizlik, istahsizlik, kilo kaybi, gece terlemeleri üçüncü devrenin basladigini belli eden kesin isaretlerdir.
- Balgamli öksürük, tüberküllerin akcigerlere geçtigini gösterir. Bir ila otuz milim genisliginde akcigerlerin köprücük kemigi altinda kalan bölgesine yerlesen iltihapli basil dügümleri, bilahare birleserek daha genis alanlara yayilirlar.
- Tüberküloz basiileri genellikle tek akcigerde yerlesirler. Ancak üçüncü devrenin ilerlemesi halinde diger akcigere de geçis yaparak burayi da isgal ederler.

DIKKAT: Hastanin balgamli öksürükleri basladigi zaman tüberküloz bulasicilik özelligi kazanir. Tüberküloza yakalandigi anlasilan hasta mutlaka hastahane tedavisi görmeli, esi ve çocuklari ile ayni odada yatmamalidir.

* Ne Yapmali?
- Çocuklariniza daha birinci yasinda iken, hatta doktor uygun gördügü takdirde ilk aylarda, verem (BCG) asisi yaptiriniz.
- 1lk belirtileri görülür görülmez hastahaneye gidip röntgen filmi çektiriniz ve \"tüberkül deneyi\" yaptiriniz. Deneyde sonuç negatif çiktigi ve filimde tüberkül varligi tesbit edildigi takdirde; doktor sizi yatiracak 4 ila 9 ay müddetle tedavi edecektir.
- Hastahane tedavisinden sonra sadece tehlikeli dönem atlatilmis olacagindan; tüberküloz basillerinin vücuttan tamamen atilabilmesi için tedavinin evde devam etmesi gerekecektir. Iki yil müddetle ilaç ve saglikli bir beslenme uygulandigi takdirde vücuda yerlesmis olan basiller tamamen etkisiz hale getirilir. Hastalik tekrarlamaz.
- Ev tedavisi devam ederken, hasta sik sik temiz havaya çikmali; ruh sagligi ve morali yerinde olmalidir.

TÜBERKÜLOZUN YAN ETKILERI
TüberkÜioza yakalanan hastanin tedavisi geciktigi durumlarda tüberküloz basilleri tehlikeli ilave hastaliklara sebep olurlar. Bunlarin basinda \"zatülcenp\" gelir. Basillerin vücuda yayilip iltihap dügümleri olusturmasi sirasinda kalp zari (perikard), karin zari (periton) ve akciger zari (plevra) çok kolayetkilenirler. En evvel etkileneni de süphesiz akciger zaridir. Akciger zarinin tüberküloz basilleri tarafindan isgal edilmesi ile ortaya çikan hastaliga zatülcenp veya tip diliyle \"plörezi\" diyoruz.

* Zatülcenp -etkilerine derecesine göre- üçe ayirilir: Kuru, yas ve iltihapli zatülcenp.
1-Kuru Zatülcenp:
Tüberküloz basillerinin akciger zarina yerlesmeleriyle birlikte; eger vücut direnci yüksek ise iltihap yapacak firsati bulamazlar. Soluk alma sirasinda boyun ve gögüs bölgesinde siddetli agri ile kendisini belli eder. Hasta kesik kesik solur. Vücut atesi 38 ile 39 derece arasinda degisir. Tedavisi tüberkülozla beraber yürütülür. Ayrica gögüs sargisi, termofor ve elektrikli yastik gibi usullerle gögüs bölgesi sicak tutulur ve kuvvetlice ogulursa agrilarin hafiflernesi temin edilmis olur. Eger soluk alma güçlügü ile birlikte öksürük de baslarsa; öksürük için ilaç alinabilir.

2-Yas Zatülcenp:
Vücut direnci yeterli olmadigi durumlarla \"kuru zatülcenp\" geliserek akciger zari arasinda su toplanmasina sebep olur. Sivi birikmesi fazla oldugu takdirde, hasta soluk alirken gögsüne çivi batiyormus gibi aci duyar. Bu sebeple agri duydugu tarafin tersine yatar. Asiri terleme ve idrarda azalma görülür. Öksürük sirasinda balgam çikaramadigi için bogazda giciklanma olur. Iki veya üç hafta müddetle 40 dereceye varan ates yapar. Mutlaka doktor kontrolünde tedavi edilmesi gerekir.

3-Iltihapli Zatülcenp (Amflyem):
Yas zatülcenbin ilerlemis halidir. Akciger zari arasinda biriken sivi iltihaplandigi zaman bronslari patlatacak tehlikeli sonuçlar dogurabilir. Bu sebeple, akciger zarinda toplanan sivinin özel tibbi usullerle alinmasi gerekir.

TÜBERKÜLOZLU MENENJIT
Tüberküloz belirtilerinin ortaya çikmasindan sonra tedavi uygulanmadigi takdirde 3 ila 6 ay içi.nde beyin zari iltihaplanmasi ortaya çikabilir. Buna tüberkülozlu menenjit diyoruz. Genellikle zayif bünyeli küçük çocuklarda görüldügünden mutlaka doktor tedavisi gerektirir.

* Belirtileri:
Tüberkülozun ikinci devresinde ortaya çikar ve su isaretleri verir:
- Ilk belirtileri istahsizlik, asiri esneme ve uzun süren uyku halleridir.
- Daha sonra asiri derecede kabizlik, kusma, bas agrisi, ates yükselmesi ve felçler ortaya çikar.
- Boyun tutuklugu. dis gicirtisi. adale kramplari ve kendini kaybetme hastaligin iyice yerlestigini gösterir.

DIKKAT:
Hasta sirt üstü yatirildigi zaman bacaklari kamina dogru çeker ve geriye tekrar açamaz ise veya bir bacagini karnina dogru çekerken diger bacak da kendiliginden onu takip ederse durum son derece ciddi demektir. Hasta en kisa zamanda tedavi altina alinmazsa bunu felç hali izleyecektir. Felçlerin çogunun ölümle neticelendigini unutmayiniz. Hasta kurtarilsa bile; konusma bozuklugu, körlük. sagirlik ve zeka geriligi biraktigi vakalar az degildir.

GIRTLAK TÜBERKÜLOZU
Tüberküloza yakalanmis kimselerde, vücut direnci düsük oldugu takdirde, hastalik basiBeri girUagi isgal ederler. Önce gicik seklinde öksürük. bogazda sicaklik duygusu ve bunu müteakip yutmada zorluk görülür. Ilerlemesi halinde yemek yediremeyecek hale getirir. Akciger tüberkülozunun tedavi altina alinmasi ile birlikte bu hastalik da iyilesir. Ancak tek basina ortaya çiktigi takdirde hastahane tedavisi gerektirir.

* Diger Yan Etkiler
Ta konunun basinda tüberkülozun çok tehlikeli sonuçlar doguran bir hastalik oldugunu söylemistik. Bu sebeple. halk arasinda tüberküloza \"ince hastalik\" adi verilmistir. Bazi yan etkilerini (ilave hastaliklari) yukarida izah etmeye çalistik. Hepsini ayri ayri ele alip detaylari ile incelemek tip kitaplarinin isidir. Biz burada kisaca belirtilerini verip sizi uyaracagiz. Zaten daha fazla bilgi gereksiz ve sikici olacaktir.

SINDIRIM YOLLARlNDA TÜBERKÜLOZ
* Belirtileri;
- Midede tokluk hissi.
- 1stahsizlik.
- 1shal ve çOgunlukla kabizlik.
- Karin agrisi.
- Kilo kaybi ve deride kuruluk.
- Hafif ates.
- Yemek yedikten sonra barsaklarda dayanilmaz agrilar.

KEMIK VE EKLEM YERLERINDE TÜBERKÜLOZ
Belirtileri;
- Kol ve bacaklarda agirlik hissi.
- Hareket ederken eklem yerlerinde agri.
- Bas agrisi.
- Gövde hareket ettirilirken omurgada siddetli agri. Tedavisi geciktigi takdirde kamburluga benzer sekil bozukluklari yapar.
- Eklem tüberkülozunda, eklem derisi üzerinde morumsu kabarikliklar olusur ve derinin rengi soluklasir. Tedavi edilmedigi takdirde. eklemler bir müddet sonra hareket ettirilemez duruma gelir.

BÖBREKLERDE TÜBERKÜLOZ:
* Belirtileri;
- Hasta önce idrarin azaldigindan ve idrar torbasinin sisliginden sikayetçi olur.
- Sonra hafif ates ve halsizlik baslar.
- Idrardan kan gelmesi, böbrek tüberkülozu ihtimalini kuvvetlendirir.
- Hastalik basillerinin idrara karismasi böbreklerin iltihaplandigini gösterir.
- Bu durumda ates yükselir, idrar torbasindaki basinç artar.
- Idrar yollarinda siddetli agrilar hissedilir.
- Zayiflik ve kansizlik bas gösterir.
- Tedavi edilmemesi halinde idrar yolu ile saglam böbrege de basiller geçis yapar ve \"üremi\" dedigimiz kan zehirlenmesi ortaya çikar.
- Ilerlemis böbrek tüberkülozunda bilhassa erkeklerde \"er bezleri\" de etkilenirler.
- Er bezlerinin yanlarinda sislikler seklinde kendisini belli eder.
- Tedavi edilmedigi takdirde er bezlerinde erime olur.
- Kadin cinselorganlarinda (yumurtalik, fallop borulari ve rahim) görülen tüberküloz, daha çok akciger tüberkülozunun ikinci devresinde ortaya çikar. Çok az agri yaptigindan genellikle ihmal edilir. Hasta, doktora çocugu olmadigindan sikayet ederek bas vurur. Akciger tüberkülozu tedavi edilirken bu hastalik da iyilesmis olur.

DUYU ORGANLARINDA VE BEZLERDE TÜBERKÜLOZ:
- Gögüs ve sindirim sistemi çevresindeki bezler tüberküloz basillerinin hücumuna ugradiklari takdirde, hastalik ilerledikçe kan damarlari yoluyla göze kadar uzanabilirler.
- Ortakulak iltihaplari, kolayca tüberküloz basillerinin yerlesmelerine zemin hazirlarlar.