Nöbetçi Eczaneler
16/01/2022

Apandisit Cerrahi Tedavi Apendektomi

img Körbagirsagin apandis denen solucansi uzantisinin iltihaplanmasi apandisit olarak bilinir. Çok sik rastlanan ve özellikle yetersiz tedavi sonucu yol açacagi tehlikeli komplikasyonlardan ötürü korkulan bir hastaliktir. Günümüzdeki antibiyotik olanaklarina karsin bu ikincil hastaliklarin en agin peritonit yani karin zari iltihabidir.

Apandis içinden besinlerin geçmedigi küçük bir bagirsak çikintisidir. Hareketli ve esnek bir boru biçiminde olan bu çikinti kalinbagirsagin baslangiç bölümü olan körbagirsaga, incebagirsakla birlesme yerinin hemen gerisinde baglanir. Genellikle egik biçimde gövde eksenine dogru uzanir. Bu normal konumunun disinda legen içine, karaciger altina ya da sol bögüre dogru da yerlesebilir. Alisilmis yerinin disinda bulunan apandisin iltihaplanmasi, belirtileri degerlendirmede ve hastaligin tanisini koymada güçlükler yaratir.

Apandisin anatomik yapisinda üç katman göze çarpar. Dis yüzeyi seröz (sivi içeren) bir zar örter. Bunun altinda kas katmani ve en içte de lenf dokusunca zengin, girintili çikintili bir mukoza yer alir. Lenf dokusunun bollugundan ötürü apandise \"bagirsak bademcigi\" de denir.

NEDENLERI
Apandisin iç boslugu çok dardir. Bagirsak florasinda bulunan bütün mikroorganizmalar burada da yasar. Apandis genellikle bu mikroplara karsi yeterince dirençlidir. Ama bazen çogalan mikroplar hastalik yapici özellik kazanir. Böylece apandisin iltihaplanma süreci baslar.

Mikroplarin hastalik yapici özellik kazanmalarini saglayan en önemli olay, apandis iç boslugunun tikanarak körbagirsakla baglantisinin zayiflamasidir. Mikroplarin burada duragan biçimde kalmasiyla apandis duyan iltihaplanir. Tikanmanin birçok nedeni vardir. Bunlar arasinda yogun mukus tikaçlari, bagirsak solucanlari, apandisin çok uzun olmasi, duvarlarinda hareketi zorlastiran köselerin bulunmasi ya da kiraz gibi meyvelerin takili kalan çekirdekleri sayilabilir.

GÖRÜLME SIKLIGI
Antibiyotiklerin yaygin biçimde kullanima girmesiyle apandisit olgularinin sayisi azalmistir. Gene de bütün cerrahi girisimlerin yüzde 2 si apandisit nedeniyle yapilmaktadir. Bebeklik çaginda ender görülen apandisit, çocukluk ve özellikle ergenlik çaginda çok sik ortaya çikar. Daha sonra görülme sikligi azalmakla birlikte her yasta gelisebilir ve her iki cinste de esit oranda görülür. Bazi hastalarda akut apandisit kendiliginden geriler. Ama olgularin yarisinda bu krizler yineler ve kesin tedaviyi gerektirir.

Hastaligin akutla kronik arasi ve kronik biçimlerinden de söz edilir. Akutla kronik arasi olgular çok ender degildir. Buna karsilik kronik apandisite düsünüldügünden çok daha az rastlanir; hatta kronik apandisit tamsinin birçok olguda saglam bir temeli yoktur.

Belirtileri
Apandisitin belirtileri deneyimli bir hekimi bile tani koymada zora sokabilir. Akut apendisit özellikle çocuklarda istah kaybi, bulanti ve kusmayla baslar. Ates hastaligin tipik bir belirtisi degildir. Koltuk altindan ölçüldügünde hiçbir zaman çok yüksek çikmaz. Ama makattan alinan vücut sicakligi her zaman daha yüksektir. Agri en önemli belirtidir. Birkaç kez kusmayla birlikte sanci biçiminde ortaya çikar. Önceleri aralikli gelen agri gittikçe siddetlenir ve süreklilik kazanir.

Apandisit agrisi göbek çevresi ve karin üstü bölgelerinde baslar; daha ender olarak bütün karinda duyulur. Daha sonra karnin sag alt bölgesine kayar. Agrinin göbek ile bögür kemigi ön dikeni arasindaki bu yeri çok tipiktir. Bazen siddetle baslayan agri daha sonra hafifler. Bu durum yanilticidir; hastaya rahatsizliginin bittigi duygusunu verir.

Oysa agri azalirken akut krizin öbür belirtilerinde gerileme görülmezse, örnegin, hizli olan kalp atislari yavaslamaz, kas sertligi çözülmezse bu durum apandisitin en korkulu komplikasyonu olan karin zan iltihabinin gelistigini gösterir.

Hastanin muayenesi sirasinda kolayca akut apandisit tanisina varilabilir. Karnin sag alt bölgesinin elle muayenesinde kaslarin korunma amaciyla kasilmasi sonucu sertlik görülür. Belirli noktalara bastirilmasi siddetli agri verir.

Apandisit tipleri
Belirtilerin siddeti ve hastaligin agirligi yalniz apandis iltihabinin niteligine baglidir. Akut apandisitin baslica üç tipi vardir: Mukuslu, irinli ve kangrenli. Cerrahi uygulamada en sik mukuslu apandisite rastlanir. Mukus salgisinin arttigi bu tipte apandis iyice iltihaplanmis, gergin ve büyümüstür. Üzerindeki periton ise alisilmis parlakligini yitirerek hafif matlasmistir. Mukuslu apandisit hastaligin en hafif tipi olmasina karsin, zamaninda müdahale edilmezse irinli apandisite dönüsebilir.

Irinli apandisitte, apandis iç boslugunda ve duvarinda biriken irin birçok apse odagi olusturur. Bu apselerin ülserleserek apandis disina açilmasiyla kaçinilmaz olarak periton iltihabi gelisir. Akut apandisitin irinli tipinde körbagirsak ve incebagirsak baglanti bölgesi gibi apandis yakinindaki bagirsak bölümleri de iltihaplanir.

Son olarak, apandis damarlarinin pihtiyla (tromboz) tikanmasi sonucunda kangrenli apandisit gelisir. Baska bir deyisle, apandise gelen kanin ve dolayisiyla oksijenin azalmasi, doku ölümüne (nekroz) ve apandisin bagirsaktan kopmasina yol açar. Kopan apandisin ve körbagirsagin içindekiler kayin zari bosluguna yayilinca çok agir bir peritonit olusur.

GIDISI
Hastalik gidisine birakilirsa, yani tanisi konmaz ya da hasta ameliyata izin vermezse nasil bir gelisme gösterir? Bazi iyi huylu olgularda agri, kusma ve ates birkaç gün içinde kendiliginden azalir ve hasta o an için kendini \"iyilesmis\" hisseder. Ama \"o an\" geçicidir, çünkü kolayca atlatilan bu ilk krizi kaçinilmaz olarak ikincisi izler. Ikinci krizin ortaya çikis zamani degiskendir ve arada geçen süre hastaligin kroniklesmesine yol açacak ölçüde uzayabilir.

Bu iyi huylu olgularin disinda bazen de 3. ve 4. günlerde periton tepkisi gelisir. Bunun sonucu olarak bögür çukurunda elle hissedilen, sinirlari belirsiz, oval bir kütle belirir (plastron). Yatakta dinlenme, karna buz koyma ve antibiyotik tedavisiyle plastron birkaç haftada geriler.

Bir baska olasilik da apandisitin yaygin peritonit gibi agir hastalik durumuna dogru gelismesidir. Yaygin karin zari iltihabinda belirtiler çok siddetlidir; agri bütün karinda duyulur, kusma siklasir, hiçkirma belirir ve ates 400C ye kadar çikar. Hasta endiseli, sikintili, solgun, yüz hatlari gerilmis görünür; dudaklar ve özellikle dil kurumustur. Acil girisimde bulunulmazsa hasta ölür.