Nöbetçi Eczaneler
22/09/2021

Uykusuzluk Uyku Bozuklugu

img Uyku bozukluklarina geçmeden önce, uyku hakkinda kisa bir açiklama yapmayi uygun buluyoruz.
Uyku üzerinde yapilan incelemeler, \"Insan niçin uyur, uyku ne ise yarar?\" gibi sorulara henüz tatmin edici cevaplar vermekten uzaktir. Ancak uykusuzlugun fizyolojik bir yorgunluga ve bazi psikolojik bozukluklara sebep oldugu çok iyi bilinmektedir. Buna göre, uykunun vücudu tamir edici, zindelestirici, günün yorgunlugunu ve stresini giderici bir rol oynadigi söylenebilir.

Uyku sirasinda kalp, göz, beyin, sinir ve kas sistemi üzerinde degisikliklere sebep oldugu; solunum, kan basinci ve nabiz gibi faaliyetlere tesir ettigi bilinmektedir. Uyku, monoton ve sabit bir istirahat hali olmayip yukarida saydigimiz faaliyetlerde yaptigi degisiklikler itibari ile 4 devreye ayrilir.

Uykunun birinci devresi \"hafif uyku\" diye tarif edebilecegimiz devre olup yaklasik on dakika sürer. Insanin uykuya daldigi yani birinci devreyi geçtigi, kalp elektrosunda uyanik iken görülen alfa dalgalarinin kaybolmasindan anlasilir. Birinci devrenin en tipik belirtisi, gözlerin beraber hizli bir sekilde hareket etmesidir. Solunuk, kan basinci ve nabiz düzensiz ve dalgalanmalar seklindedir.

Bundan sonraki üç devrede göz hareketleri yoktur. Birinci devre uykuya göz hareketlerinden ilhamla \"REM uykusu\" veya kisaca \"D uykusu\" (desenkronize uyku, rüya uykusu) denir. Diger üç devre uykuya ise \"S uykusu\" (Senkronize uyku, NREM uyku) adi verilir.

Gençlerin yetiskinlere oranla daha uzun süre uyuduklari bilinen bir gerçektir. Keza yeni dogmus bir bebek günün yaklasik 16 saatini uykuda geçirmektedir. Bu uykunun en az yarisi D uykusudur. Orta yastakiler yaklasik 8 saat uyurlar ve bunun ancak biriki saati D uykusudur. Yas ilerledikçe hem S hem de D uykusunda azalma görülür.

Uyku Bozukluklarinin Siniflandirilmasi
Eskiden uyku bozukluklarini \"uyku hapi\" ile giderme gibi kolay bir yola basvuruluyordu. Halbuki bunun uyku bozuklugunu gidermedigi, aksine psikolojik rahatsizliklari hizlandirdigi artik bilinen bir gerçektir. Uyku bozukluklari tek bir sebebe dayanmayan, her birinin kendine has patolojik ve psikolojik sebepleri olan, çözülmesi zor hastaliklardandir.

En sik görülen sikayetler, uykunun baslamasinda ve devaminda ortaya çikan bozukluklardir. Hasta yataga yattigi zaman uzun müddet uykuya dalamadigindan ve sik sik uyandigindan yakinmaktadir.

Uykuya Dalamamanin Sebepleri
√ Herhangi bir agrili durum.
√ Çözülememis bir probleme takilma.
√ Rahatsiz edici, negatif çevre sartlari.
√ Uyuyamadigina sartlanmis olma.
√ Vücudu uyanik tutan psikolojik rahatsizliklar (anksiyete).

Uykuya Devam Etmemesinin Sebepleri
√ Her türlü uyarici ilaç bagimliligi veya bu ilaçlardan yoksun kalma.
√ Enfeksiyonlar ve bunlara bagli sistematik hastaliklar.
√ Beyin Sapi hastaliklari.
√ Yaslilik.
√ Depresyon.
√ Alkol ve uyusturucu bagimliligi.
√ Huzursuz bacak sendromu. Uykusuzluga yol açan sebepler arasinda \"uyku apnesi\" dedigimiz patolojik rahatsizlik önemli bir yer tutar.

AÇIKLAMA:
Uyku apnesi, solunumun on saniye veya daha uzun bir süre durmasi halidir. En sik görüleni merkezi uyku apnesidir. Hasta nefes aldiktan sonra karin ve gögüste solunum faaliyeti birden bire durur; sonra tekrar baslar.

Saf tikayici uyku apnesinde ise hastanin solunumu durmakla beraber, karin ve gögüs kaslari solunum engelini asmak için asiri zorlanirlar. Dolayisiyla kan basincinda anormallikler olur. Hasta uykusu sirasinda bunun farkinda degildir. Uyandigi zaman apne de geçmis olur. Bir gece uykusu sirasinda apne sayisi otuzu astiginda hasta sabahleyin kalkinca kendisini yorgun, huzursuz ve ise gitme de isteksiz hisseder. Bas agrisi da sikayetleri arasindadir.

DIKKAT:
Uykusuzluktan sikayeti olanlar gece boyunca horluyor ve horlamasi zaman zaman on saniye kesiliyor ise uyku apnesinden süphelenmek gerekir. Hasta ile birlikte yatan esi, onun horlamanin kesildigi sirada zorla nefes almaya çabaladigini söylüyor ise; kesinlikle uyku apnesi krizi geçirdigi söylenebilir.

AÇIKLAMA:
Asiri uyuma bozuklugunun en sik rastlanan sebebi \"Narkolepsi\"dir. Merkezi sinir sisteminde REM yahut diger adiyla D uykusunu idare eden mekanizmanin bozulmasi ile ortaya çikan anormalligi \"narkolepsi\" terimiyle açikliyoruz. Narkolepsi, asiri uyuma arzusu, uyku felci, hipnogojik hallusinasyonlar ve katalepsi olarak dört sekilde tezahür eder.

\"Asiri uyuma arzusu\" açiklama gerektirmeyen bir tabir oldugundan \"uyku felci\"ni izah edelim: Hasta, gündüz uyanik iken, bir kaç saniye müddetle hiçbir kasini oynatamaz duruma gelir. Uyku felcinin sona ermesini müteakip hasta uyuma ihtiyaci duyar.

\"Hipnogojik hallusinasyon\"da, hasta uykuya dalmak üzere iken veya uykudan uyandigi zaman birkaç saniye müddetle tuhaf sesler ve görüntüler algilar. Bu müddet içinde dehsete kapilir ve çok korkar. Halusinasyonlar (varsanilar) geçince suuru yerine gelir, yanildigini anlayip normal akil durumuna döner.

\"Katalepsi\"ye gelince: çogu zaman çene ve bas kaslarinda nadiren bütün vücut kaslarinda kontrolün kaybolmasi halidir. Kaslarda aniden baslayan gevseme, organlarin sarkarak anormal bir görünüs kazanmasina yol açar.

Asiri uyku bozukluklarinin hemen hepsi, on ila yirmi bir baslari arasinda ortaya çikmakta; kirk yasina dogru da kendiliginden ortadan kalkmaktadir. Kirk yasindan sonra devam eden asiri uyku bozukluklari bir rahatsizlik isareti sayildigindan dikkatle incelenmesi gerekmektedir.

Gece vardiyalarinda çalisanlar, gece ders çalismayi aliskanlik haline getiren ögrenciler, aksamlari alkol ve uyusturucu alanlar, gece eglencelerine düskün olanlar, cinsel arzularini kontrol altinda tutmasini bilemeyenler asiri uyku bozuklugu çeken hastalarin büyük ekseriyetini olusturmaktadir.