Nöbetçi Eczaneler
22/09/2021

Cinsel Yolla Bulasan Hastaliklar

img Çagin Vebasi: AIDS
1980'lere girildiginde \"cinsel özgürlük\" aileye son\", \"feminizm\" gibi akimlarin da tesiriyle dünya tam bir kargasa içindeydi. Homoseksüellik, bir sapiklik degil de \"3. cins\" sayiliyor, giderek güçlenen bir lobi haline geliyor ve hatta erkekler birbirleriyle evlendiriliyordu. Her üç çocuktan biri evlilik disi münasebet neticesi dünyaya geliyor ve yine üç çocuktan ikisi anne-babanin ayri oldugu parçalanmis ailelerde büyümek zorunda kaliyordu. Çünkü kurulan her iki evlilikten biri ayrilma ile sonuçlaniyordu. Artik cinsellik, uM hedefi olan hissi bir beraberlik olmaktan çikmis, hayvani ve mekanik bir zevk vasitasi haline gelmisti.

1981 yilinda 8'i homoseksüel ve 1'i de yine onlarin bulasigi enjektörü kullanan uyusturucu müptelasi toplam 9 kisi esrarengiz bir hastaliga yakalandilar. Vücudun savunma (immun) sistemi iflas etmisti ve mikrobik hastaliklara karsi korunamiyordu. Hastaliga, \"Kazanilmis Immun Yetmezlik Sendromu\" manasina gelen kelimelerin bas harfleri olan AIDS adi verildi. Bu hastaligin amili insanlari aci ve ölüme terk ederek bir bedenden digerine, bir ülkeden baska bir ülkeye ve bir kitadan baska bir kitaya atlayan, görünmeyen bir virüstü.

Aritmetik dizi seklinde hizla yayilan AIDS, ciddi ruhi krizlere ve bozukluklara yol açiyordu. Korku, endise, hayati kriz, ümitsizlik, suçluluk, çaresizlik, belirsizlik, yakinlarini kaybetme, aile ve toplumdan dislanma, agri, dayanilmaz acilar, terkedilme ve ölüm duygu düsünce ve reaksiyonlari veren bir hastaligin adiydi.
Kimine göre çagin vebasi, kimine göre ise yüzyilin en korkunç hastaligi olan AIDS'e 1987'de 126 ülkede 62.445 kiside rastlanmisti. Bu rakam 1991'de 359.271, 1995'te ise 22 milyon oldu. 2000 yilinda AIDS'li sayisinin 40 milyonu geçmesi bekleniyor.

Türkiye'de ise 1996'da 594 AIDS vakasina rastlandi. AIDS ile Mücadele Dernegi, \"Türkiye henüz tasiyici devresinde 2000'li yillarda Istanbul ve Dogu Karadeniz'de yayginlasan fuhus sebebiyle özellikle Istanbul ve Karadeniz'de AIDS patlamasi olacak\" diyor.

Dünyada her dakikada 5, günde ise 8.500 kisi AIDS'e yakalaniyor. Afrika'da çikan hastaligin dünyaya yayilmaya basladigi, 1980'den bu yana ise 5.8 milyon kisi AIDS 'ten öldü. Dünya Saglik Örgütünden bir yetkili, \"Sadece 1992 yilinda Avrupa'da 90 bin AIDS vakasina rastlandi. AIDS 21. asrin en mühim saglik problemi olacak. AIDS, bir zamanlar frenginin dünyaya yaptigini yapacak. Ancak tek farki, AIDS 'ten ölüm orani yüzde 85-100 gibi çok yüksek olmasi\" diyor.

* AIDS'in Tedavisi Var mi?
AIDS, kisi virüsü aldiktan sonra 12 yil içinde ortaya çikabiliyor. Yakalanan sahis ise en fazla 3 yilda ölüyor. Ve AIDS'ten kurtulus yok. Dünya Saglik Teskilati'ndan Dr. Michael Mersen, \"HIV virüsünü kaptiktan sonra hastaligin gelismesi ortalama 10 yil aliyor. AIDS vakalarina bugünkü durumu bize 10 yil önce neler oldugunu anlatiyor\" diyor.

Su an için AIDS'e karsi elde henüz ne bir tedavi ne de bir asi var. Yillardan beri süren çalismalar bosa çikti. Birbiri ardina insanlari hayat kirikligina ugratti. Virüsü almis fakat hastalik belirtileri henüz ortaya çikmamis kisilerde tesirli oldugu kabul edilen AZT adli ilacin da çok cüz'i bir faydaya sahip oldugu anlasildi.
Haftalik ilim dergisi Science'in AIDS üzerinde çalisan dünyanin en taninmis 150 arastirmacisi arasinda yaptigi anketteki ortak cevap enteresandi. \"AIDS hakkinda daha fazla sey ögrendikçe, her seyden daha az emin oluyoruz.\" Daha düne kadar dogrulugu tartisma götürmeyen birçok görüs, temelden yanlis oldugu anlasilarak bir kenara birakiliyor. Artik bozuklukta rol oynayan dolayli mekanizmalar ilim adamlarinin aklini karistiriyor.

* Tedavi Pahali
AIDS tedavisinde denenen ve cüz'i faydaya sahip oldugu iddia edilen ilaçlar çok pahali. Ilacin etkisi sadece hayat süresini uzatir. Yillik maliyeti ise 12 ile 16 bin dolari buluyor. Üstelik bu tedavilerin ne kadar süre uygulanmasi gerektigi de belli degil.

* AIDS'in Hedefi
AIDS'e yakalananlar yüzde 95 oraninda sapiklar, fuhus yapanlar ve damardan uyusturucu kullananlardan tesekkül ediyor. Tabii arada AIDS'li kani nakledilen masum kisilere de bulasmaktadir. Bugün ilim ve tip eslere, birbirlerini aldatmamalari tavsiyesinde bulunuyor.
Saygi ve sevgi, günümüzde yeniden kesfediliyor. Sadakat kavrami yeniden gözde hale geliyor. Üstelik insanlarin aciya, felakete, faciaya maruz kalmamasi için...


* Belsoguklugu (Gonore)
Birlesme sonucu hastadan alinan mikroplar iki ila yirmi gün sonra tesirini göstermeye baslar.
* Belirtileri:
- Erkek ve kadin tenasül uzuvlarindan koyu ve sari bir akinti ile kendisini belli eder.
- Idrar yaparken yanma ve agri olur.
- Erkegin er bezlerinde, idrar torbasinda ve prostat bezinde iltihaplanma ve agri yapar.
- Kadinin rahim içinde, fallop borularinda ve yumurtaliginda iltihaplar olusur.
- Bunun sonucu düsük, kisirlik ve hatta karin zarinda iltihaplanma görülür.
- Erkekte, hastaligin ilerlemesi halinde, idrar yolundan geçen akinti yapiskanlik kazanir ve rengi açilir.
- Idrar yolu daralir ve hasta idrarini zor yapar.
- Dizde, dirsekte, el ve ayak bileklerinde romatizmal agrilara benzer agrilar belirir.

DIKKAT:
Belsoguklugu geçiren bir kadin hamile ise; dogacak çocukta \"göz gonoresi\" görülecektir. Her dogumda bebegin gözüne gümüs nitrat eriyigi damlatmak prensip haline geldiginden bu tehlike otomatikman bertaraf edilmis olur.

* Tedavi:
- Günümüzde belsoguklugunu kolayca tedavi etmek mümkün hale gelmistir.
- Hastaligin ilk günlerinde doktora gidildigi takdirde bir-iki doz penisilin bile yeterli sonucu vermektedir.

* Hodgkin Hastaligi
Kasiktaki lenf bezlerinin sismesi ile kendisini belli eden zührevi bir hastaliktir. Ilerlemis vakalarda kalin bagirsagin anüs kanalindan önceki bölümünde (rektum) ve pelvis (legen kemigi) boslugunda iltihap ve büzülmeler görülür.

* Tedavi:
- Sülfamit ve antibiyotik tedavisi uygulanir.
- Iltihapli dügümler kurutulur.
- Rektumdaki daralma için cerrahi müdahale gerekebilir.