Bilhassa 19. yüzyilda salginlar halinde can alan tehlikeli bir hastalik idi. Mikrobunun (Vibrio Cholera) kesfedilmesi ve tesirli tedavi sekillerinin bulünmasi sonunda salginlarin önüne geçilebilmistir.
Belirtileri:
• Üç devre halinde seyreder: Birinci devresi, ishal ve kusma ile baslar. Ishal durumu gittikçe agirlasarak, diski pirinç suyu görünümü alir. Vücut devamli tuz kaybettigi için kol, bacak ve karinda siddetli adale kramplari ortaya çikar.
• Ates yükseldigi halde deri söguk ve mordur.
• Hasta siddetli susuzluk hisseder. Su içilmesi sonucu vücut sivisi tuz yönünden daha da fakirlesir.
• Birinci devre bir gün kadar sürer.
Ikinci devrede vücut iyice sogur. Deri kuru, burusuk ve mordur.
• Hastanin sesi zayif ve kisiktir.
• Idrar azalmis, rengi de iyice koyulasmistir.
• Kan basinci düser, nabiz zor hissedilir.
• Kramplar dayanilmaz derecede agirlasir.
• Zayif bünyeli hastalar bu duruma bir günden fazla dayanamayarak ölür.
Üçüncü devre, iyilesme devresidir.
• Ishal ve sivi kaybi gittikçe azalir. Bununla beraber, hastalik belirtilerinin tekrarladigi vakalar az degildir.
• Üçüncü devrede hastanm durumu tekrar agirlastigi zaman tifo ve zatürre benzeri belirtiler ortaya
çikabilir.
Ne Yapmali?
• Salgm görüldügünde asi yaptirmiz.
• Asinin vücuda kazandirdigi bagisiklik kisa vadeli olup bir ay kadardir.
• Asi ile birlikte ahnacak en iyi tetbir, kolerali hastalardan uzak durmak ve yiyeceklerle içeceklerin temiz olmasina dikkat etmektir.
Tedavi:
• Koleranin ilk belirtileri görülür görülmez derhal doktora gidilmeli, tibbî tedavi saglanmalidir.
• Ilk etapta vücuttaki sivi ve tuz kaybini önleyici tetbirler alinacaktir.
• Bes gün müddetle antibiyotik verilerek, barsaklar kolera mikrobundan temizlenir.
• Hasta tedavi sirasinda ayirilmali; yiyecek ve içeceklerinin temiz ve protein yönünden zengin olmasi saglanmalidir.