Nöbetçi Eczaneler
22/09/2021

Bağışıklık Sistemi Aşılar

img BAGISIKLIK SISTEMI VE ASILAR : Vücuda giren yabanci maddelerin etkisizlestirilmesi, disariya atilmasi ya da yok edilmesi için vücudun gelistirdigi bütün dogal düzenleri bagisiklik olarak tanimlamak olasidir. Dogumla birlikte anne karnindaki steril çevreden ayrilan bebek, dis ortamda çok sayida mikroorganizma ve yabanci madde ile karsi karsiya kalir. Bagisiklik sisteminin görevi, öncelikle bu maddeleri vücuda girdikleri yerde tutmak, yayilmalarini engellemek ya da geciktirmektir. Insan vücudunda bagisiklik sistemi (immun sistem), çesitli organlar ve degisik hücrelerin rol aldigi düzenlerle yabanci maddeleri ve mikroplari yok edebilmektedir.

Sistemi olusturan organlar sunlardir:
• Timus
• Kemik Iligi
• Dalak
• Lenf Dügümleri

Bagisiklik sisteminin askerleri olarak düsünebilecegimiz çesitli hücreler, olgunlasma süreçlerinin degisik asamalarinda bu organlarda bulunur ve kan yoluyla vücuda dagilarak nerede ihtiyaç varsa orada görevlerini yerine getirirler. T ve B lenfositleri, makrofajlar, polimorflar ve trombositler gibi farkli gruplar halindeki bu hücreler, insan bedeninde yabanci maddelere ve mikroplara karsi durmaksizin sürdürülen savunmanin en önemli unsurlaridirlar. Timus gögüs boslugu içinde yeralan iki parçadan olusan bir organdir. Küçük çocuklarda akciger filmlerinde rahatlikla farkedilecek kadar büyük olan bu organ zamanla küçülür. Kemik iligi ise kemiklerin ortasinda bulunan yagli ve gözeli bir dokudur. Kirmizi kan hücreleri de dahil olmak üzere bütün kan hücreleri burada yapilir. Daha önce sözünü ettigimiz T lenfositleri buradan timusa giderek olgunlasir ve bagisiklik sisteminde üstlendikleri görevleri yerine getirmek üzere yeniden kana karisirlar.

Dalak, sol bögrümüzün arka bölümünde yeralir. Kirmizi kan hücreleri ve immun sistemin beyaz kan hücreleri için depo olarak görev yapar, ayni zamanda kandaki yabanci maddelerin büyük bir kismini süzer. Lenf dügümleri vücudun bir çok bölgesinde gruplar halinde bulunur. Boyun, koltuk alti, kasiklarda oldugu gibi yüzeyde bulunan bezeler kolayliklla farkedilebilir. Ancak gögüs ve karin boslugunda da çok sayida lenf dügümü mevcuttur. Bunlarin baslica görevi vücuda giren yabanci maddelere karsi bir süzgeç olusturarak, mikroplarin vücuda yayilimlarini engellemek ya da geciktirmektir. Dügümler içinde bagisiklik sistemine ait sayisiz hücre bulunmakta, bu hücreler insana zarar verebilecek maddelerin geçisine engel olmaya çalismaktadirlar. Bu mücadele sirasinda lenf bezeleri siserek elle ya da gözle farkedilebilecek boyutlara ulasabilmektedir.

Bagisiklik sisteminde yer alan hücreler, mikrorganizmalarla olan savaslarini farkli silahlarla yaparlar. Bir grup hücre (makrofajlar, polimorflar ve bazi T lenfositleri) dogrudan mikroplari yok edebilecek donanimlara sahiptirler. Bir baska grup hücre ise (B lenfositleri) kan dolasimina antikor denilen sivisal maddeler salgilayarak kendilerinin bulunmadigi ortamlarda dahi tanidiklari mikroplarin ölmelerini saglarlar. Iste bu hücresel ve sivisal bagisiklik tepkileri birarada görev yaparak, yabanci madde ve mikrop bombardimani altinda yasayan insanoglunun, dünyadaki varligini sürdürmesini saglamaktadirlar.

Bir mikrop türü çesitli bariyerleri asarak vücuda yayildigi zaman hastalik meydana gelir. Belli bir süre içinde destek tedavileriyle ya da kendiliginden hastalik atlatilir, o mikroba karsi bir bagisiklik saglanir. Bir kez daha ayni mikroorganizma ile karsilastiginda vücut ve immun sistem bu mikrobu tanidigi için artik hazirliklidir, hastalik olusmadan onu yok eder. Biz bu durumu fark etmeyiz. Bagisiklik ömür boyu kalici olabilir, bazan da bir süre içinde etkinligini kaybeder. Sistem ayni mikropla karsilastiginda ne yapmasi gerektigini hatirlayamaz, yeniden hastalik olusabilir.

Bagisiklik sistemi her zaman basarili degildir. Kimi zaman hastaliga yenilir, en etkili antibiyotikler dahi etkisiz kalabilir ve nihayet ölüm meydana gelebilir. Bu nedenle bagisiklik sistemleri eriskinlere göre daha zayif olan çocuklarin öldürücü ve sakat birakici hastalilara karsi bagisikliklarinin daha bu tip hastalilarla hiç karsilasmadan saglanmis olmasi gerekir. Bu amaçla mikroplarin zayiflatilmis, hastalik yapamayacak hale getirilmis sekillerinin vücuda verilmesiyle, bagisiklik sisteminin uyarilmasini saglamak üzere asi dedigimiz sivilar gelistirilmistir.

Asilar, içerdikleri zayif ya da ölü mikroorganizmalarla immun sistemi uyararak, hücresel ve veya sivisal bagisiklik yanitini olusturmaktadirlar. Böylece hastalik olusmadan o hastaliga karsi direnç meydana gelmektedir. Ancak unutulmamalidir ki hiçbir asi temsil ettigi mikrooganizmanin kendisi kadar etkili bir cevap olusturamaz. Bu nedenle kalici ya da uzun süreli bir immun direnç için asilarin belli araliklarla tekrari gerekmektedir. Ideal bir asi, hastalik belirtisine yol açmadan, en az hastaligi geçirmekle edinilecek kadar bagisiklik saglayan asidir. Her asi en iyi bagisiklik yaniti saglacak sivilarla ve kendisi için en uygun olan vücut bölgesine uygulanir. Kimi asilar agizdan (çocuk felci), kimileri adale içine (karma vb..) verilir. Bazi asilarla tek sefer uygulama yeterliyken, bazilarinin uygun araliklarla yinelenmesi gerekmektedir. Ancak usulüne uygun semalar dahilinde ve tam olarak yapilan asilama programlariyla basarili bir korunma saglanabilir.

Asilarla saglanan \"aktif edinsel\" bagisikligin yanisira, antikor denilen sivisal maddelerin çocuklara hazir olarak disardan sunulmasi, kisa süren bir koruma saglamasina karsin hastaliklardan korunmada önemli bir yer tutar. Bu antikorlar, anneden çocuguna rahim içindeyken kan yoluyla geçebildigi gibi anne sütüyle de aktarilabilmektedir. Buna \"pasif dogal\" bagisiklik adi verilir. Süt verme süresince ve dogum sonrasinda 4-6 ay süreyle süt çocugunu bir çok hastaliga karsi korur. Bir de \"pasif edinsel\" bagisiklik mevcuttur. Yine bir süre için etkili olan bu immun yanit, piyasada satilan çesitli \"gamma globulinler\" ile saglanir. Gamma globulin preparatlari insanlardan, hayvanlardan ya da genetik teknolojilerle elde edilen tekli veya çoklu antikor karisimlaridir. Yeri geldikçe her bir öge ayrintilariyla ele alinacaktir.