HIPOKALSEMI
Serum kalsiyum düzeylerinin 8 mg/dlnin altina inmesi durumunda
hipokalsemi gelisimi sözkonusudur. Perioral ve parmak ucu bölgelerinde uyusukluk
ve karincalanma ilk belirtilerdir. Hipokalsemi belirtileri nöromuskuler
kaynaklidir ve tendon reflekslerinde artma, positive Chvostek belirtisi muskuler
ve abdominal kramplar, tetani ve karpopedal spasim, konvulsiyonlar (ciddi
defisitlerde) ve EKGde QT mesafesinin uzamasi seklinde
özetlenebilir.
Sik görülen hipokalsemi nedenleri; akut pankreatit, masif
yumusak doku infeksiyonlari (nekrotizan fasciitis), akut ve kronik böbrek
yetmezligi, pankreas ve ince barsak fistülleri ve
hipoparatiroidismdir.
Geçici hipokalsemi paratiroid adenomu eksizyonu
yapilan hiperparatiroidili olgularda sik karsilasilan bir durumdur. Bunun
baslica nedeni kalan dokuda olusan atrofi ve operasyon sonrasinda kalsiyumun
enerjik biçimde kemige geri dönmesidir.
Hipoproteinemide de asemptomatik
hipokalsemi olusabilir. Bunlarda iyonize kalsiyum normaldir. Oysa normal
kalsemili kisilerde siddetli alkaloz durumlarinda semptomlar olusabilir. Bunun
nedeni iyonize veya fizyolojik olarak aktif kalsiyum fraksiyonundaki azalmadir.
Ciddi magnezyum düzeyi azalmalarinda da hipokalsemi olusabilir.
Tedavi:
Hipokalsemi tedavisi temeldeki nedenin düzeltilmesiyle birlikte defisitin
replase edilmesidir. Akut semptomlar iv calcium chloride veya calcium gluconate
ile tedavi edilebilir. Uzun süreli replasman gereken hastalara oral yolla
kalsiyum laktat verilebilir. Bu tedaviye vit-D ilavesi de
yapilabilir.
Halihazirda eldeki veriler, kan transfüzyonu yapilan
olgulara kalsiyum verilmesinin gerekmedigi yönündedir. Iyonize kalsiyumun sitrat
tarafindan baglanmasi, genellikle vücut depolarindan kalsiyum
serbestlestirilerek hemen telafi edilmektedir. Bununla birlikte hizli kan
transfüzyonu yapilan hastalarda (her 5-10 dakikada bir 500 ml) kalsiyum
verilmesi önerilir. Masif kan transfüzyonu sirasinda serum kalsiyum düzeyleri de
izlenmelidir. EKGde QT araligi takip edilerek kabaca düzey tahmini
yapilabilir.
HIPERKALSEMI
Hiperkalsemi semptomlari oldukça
belirsizdir. Erken belirtileri; erken yorulma, halsizlik, dermansizlik,
istahsizlik, bulanti, kusma ve kilo kaybidir. Kalsiyum düzeylerindeki artisin
daha ileri boyutlara varmasi durumunda somnolans, stupor ve koma gelisebilir.
Diger semptomlar arasinda, siddetli basagrisi, sirt ve ekstremite agrilari,
susuzluk hissi, poliüri ve polidipsi sayilabilir.
Kritik serum kalsiyum
düzeyleri 16-20 mg/dl arasindadir. Hizla tedaviye baslanmazsa semptomlar hizla
ilerleyerek ölüme yolaçabilir. Hiperkalseminin iki major nedeni;
hiperparatiroidi ve kemik metastazi yapmis kanserlerdir. Özellikle
estrogen tedavisindeki metastazli meme kanserlerinde hiperkalsemiye sik
rastlanir.
Tedavi:
Akut hiperkalsemik kriz medikal bir acildir. Daha
definitif tedavi hazirliklari sürdürülüyorken, serum kalsiyumunu azaltici
önlemler derhal alinmalidir. Birlikte bulunan ESS volümündeki defisitin
düzeltilmesi serum kalsiyumun hizla düsmesini saglayacaktir.
Sivi
replasmani bu etksini dilusyon ve renal kalsiyum klirensini artirarak
yapmaktadir. Furosemidein de tedaviye eklenmesi renal etkinligi artiracaktir.
Hiperkalsemi tedavisinde geçici fayda saglayabilecek diger önlemler; calcitonin,
mithramycin, steroidler veya hemodializdir.
Akut hiperkalsemik kriz
geçiren hiperparatiroidili hastalarin kesin tedavisi acil cerrahi
girisimdir.
Metastazli kanser olgularinda gözlenen hiperkaleminin
tedavisinde öncelik profilaksiye verilmelidir. Bu hastalarda ki serum kalsiyum
düzeyleri sik sik ölçülmeli, yükselme saptanirsa hastaya düsük kalsiyumlu diet
verilmelidir. Bu arada yeterli hidrasyon saglamayi da ihmal etmemelidir.