Nöbetçi Eczaneler
22/09/2021

Ülser Diyeti Beyaz Diyet Mide

img Mide hastaliklarinda beslenme ülser diyeti: Eskiden ülseri olan hastalara çok siki ve kati bir diyet önerilirdi; günümüzde diyetler daha az kisitlayicidir. Önemli olan alkol, kakao, kizartmalar, gazli içecekler, salça ve baharat gibi mide duvarini tahris eden yiyecek ve içeceklerden uzak durmaktir.Sindirim süreci, vücuda alinan besinleri parçalanmasini ve çesitli bilesiklerin serbest hale geçmesini kapsar.

Kimyasal açidan proteinler, karbonhidratlar (sekerler), yaglar, vitaminler ve mineral tuzlardan olusan besinleri yeriz; sindirim süreci bu bilesiklerin birbirinden ayrilmalarini ve bagirsaktan emilmeye hazir hale geçmelerini saglar. Bu hazirlik karmasik kimyasal bilesilderin parçalanmasini, daha basit ve temel bilesiklere ayrilmasmi Saglar.

SINDIRIM SISTEMI :
Sindirim sistemini sematik olarak iki ucu disariya açilan uzun bir boru olarak kabul edebiliriz; üst uçta agiz, alt uçta ise anüs yer alir. Bu boru farkli islevi olan bölümlere aynlmistir; yukardan asagiya dogru agiz, yutak, yemek borusu, mide, incebagirsaklar, kalmbagirsaklar ve anüs yer alir. Alinan besinler bir süre agiz boslugunda kalir, çignenerek daha küçük parçalara ayrihr ve tükürükle islanir.

Tükrük müsin ve pityalin içerir; müsin lokmamn yutulmasini ve yemek borusundan kayarak inmesini, pityalin ise nisasta sindiriminin baslamasmi Saglar. Besinler yutulduktan sonra yemek borusuna geçer. Yemek borusu 25-30 cm uzunlugunda bir borudur ve yutakla midenin baglantisini saglar. Peristaltik hareketler adim alan yukardan asagiya dogru ritniik kasilmalar besinlerin yutaktan mideye geçmesini saglar.

Yemek borusunun mideye açildigi yerde kardiya (mide agzi) adim alan halka biçimli bir büzgen kas vardir. Besinlerin mideye geçisine izin verecek biçimde açilan kardiyanm kapanmasi midedekilerin yemek borusuna geri dönmesini engeller.

MIDE :
Mide, besinlerin bagirsaga geçmeden önce bir süre kaldigi bir tür torbadir; kubbe, gövde ve kapi olarak bilinen üçbölümden olusur. Kubbe, kardiyadan hemen sonra baslayan ve diyaframin altmda yer alan yüksek bölümdür; merkezdeki gövdenin altmda mide kapisi (pilor) yer alir. Mide kapismm altinda aym adla anilan bir büzgen kas vardir. Bu kasm belirli araliklarla açilmasiyla, bir bölümü sindirilmis besinler azar azar onikiparmakbagirsagina geçer.

Midenin sindirim islevlerinde rol oynayan çesitli salgilar sunlardir;
o Hidroklorik asit pepsinin sindirim islevinin gerçeklesmesi için gerekli asit ortami hazirlar.
o Pepsin proteinlerin parçalanmasmi kolaylastmr. Pepsinin etkisiyle protein-ler pepton adini alan daha basit bilesik-lere aynlir.
o Rennin, kazeim çöktürerek sütü pihtilastinr.
o Mukusun mide duvanm örten mukoza üzerinde koruyucu etkisi vardir.
o Ozetken (entrensek faktör): B12 vitaminini, sindirim salgilarmin etkisinden koruyarak emilimin gerçeklestigi bagirsak bölgesine kadar tasir. Yasamsal önemi olan, yerine konamaz ve temel olan tek mide salgisidir; öteki salgilarin islevini bagirsak ve pankreas salgilari da üstlenebilir.

Midenin temel islevi besinlere depo ve geçis yolu islevi görmek, onlari bagirsakta gerçeklesecek olan sindirime elverisli hale getirmektir.

MIDEDE SINDRIM SÜRECI :
Besinler midede önce yarisivi bir bulamaç olan ve pankreas ile incebagirsak enzimlerinin etkisine hazir olan kimusa dönüsür. Besinler ayni zamanda midede hidroklorik asitin bütün mikroorganizmalari öldürmesiyle sterilize olur; mide salgilannin eklenmesiyle sulanir ya da sivilann geri emilimiyle yogunlasir. Midenin etkinlikleri dogrudan sindirime degil, daha çok temel baslangiç olaylannin gerçeklesmesine yöneliktir; sindirim süreci ancak bunlarin gerçeldesmesiyle eksiksiz isleyebilir.

Normal bir bireyin midesinden 24 saat içinde, su, basta klor olmak üzere inorganik iyonlar ve enzimlerden olusan yaklasik 1,5 lt sivi salgilanir. Mide salgisinin temel bilesigi olan hidroklorik asitin birçok islevi vardir; bunlarin basinda enzimlerin etkinlesmesi, protein ve seker moleküllerinin kimyasal olarak parçalanmasi ve besinlerin mikroplardan arinmasi yer alir. Mide salgisinin en önemli enzimi olan pepsin protein sindirimini baslatir.

SINDIRIM BOZUKLUKLARI :
Iltihap kökenli (gastrit) ve öteki mide hastaliklari sindirim güçlügü olarak tanimlanan bir dizi bozukluga yol açar. Gaz nedeniyle midede siskinlik, agirlik duygusu, bulanti, gegirme, agizda kötü tat ve koku, bazen yanma ve eksime ile midenin oldugu bölgede agri görülür. Sindirim güçlügü, stres, gerginlik gibi ruhsal bozukluklarin ya da böbrek, karaciger gibi iç organlardan kaynaklanan refleks sinirsel bozukluklarin da sonucu olabilir.

Mide salgisi miktannda ve daha az derecede de olsa bilesiminde degisiklikler vardir. Ozellikle, hidroklorik asit bakimmdan zengin salgi artisi ya da hidroklorik asit ve pepsin salgisinda azalma görülebilir.

Asiri salgi durumu özellikle sinirli kisilerde ve onikiparmakbagirsagi ülserinde siktir; salgi azalmasi ise mide mukozasinda incelmeye ve öldürücü kansizliga (Bi2 vitamini eksikligine bagli kansizlik iipemisyöz anemi) yol açan bazi gastrit türlerinde görülür. Asiri salgi düzensiz beslenmeye bagli da olabilir.

iki tür arasindaki ayrim, uygulanacak tedavi açisindan büyük önem tasir. Hastanin yakinmalan ile radyolojik veriler ve hastaya yutturulan küçük bir sonda araciligiyla alinan mide salgisindaki asit miktarinin belirlenmesiyle tani konur.

Tedavinin amaci, asiri salgili biçimlerde asit fazlasini nötrlestirmek ve hidroklorik asit salgisini azaltmak, az salgili biçimlerde ise mide salgisini uyarmaktir.

BEYAZ DIYET
Her iki biçimin tedavisinde de mide mukozasini tahris eden yiyecek ve içecekler ile güç sindirilen besinler yasaklanmalidir. Yalnizca mide hastaliklarinda degil, bazi karaciger ve bagirsak hastaliklarinda, kolitlerde ve bazi deri hastaliklarinda da uygulanan bu diyet, \"hafif ya da ilimli diyet\" olarak isimlendiilebilir.

Baslica ilkeleri sunlardir:
o Vücudun güç sindirdigi maddeleri (örnegin, etlerdeki bagdoku ve kollajen lifler, bazi bitkilerdeki selüloz ve lifler) içeren besinler alinmamalidir;
o acili ve asitli besinler yenmemelidir;
o besinler hazirlanirken kizartmalardan uzak durulmali, haslanmis besinler yeglenmelidir;
o baharat ve tat verici maddeler kullanilmamalidir.

Bu tür bir diyet besinlerin olabildigince basit hazirlanmasina ve sindirimi en kolay olan besinlerin seçilmesine dayanir. Sindirim güçlügünde, düzenli araliklarla sik ve küçük ögünlerle (gün boyu en az bes kez) beslenmek uygundur; böylece midenin hiç bos kalmamasi ve mide salgisinin asitliginin sürekli tamponlanmasi saglanir. Besinler uzun uzun ve dikkatle çignenmeli, hizli yemekten kaçinilmalidir; çigneme hareketi yiyecekleri mide salgilarinin etkisine hazirlar.

Tükürük ve mide enzimlerinin etkisini göstermesine izin vermek için küçük parçalara ayrilmis ya da püre halindeki besinler yeglenir. Mideyi dogrudan ya da yüksek hidroklorik asit salgisini uyararak tahris eden agir besinlerden kaçinilmalidir.

Et ve protein içeren yiyecekler, özellikle kizartildiginda ya da izgara yapildiginda asit ve pepsin salgilanmasini uyanr; bu nedenle bu besinlerin miktarini azaltarak mideyi daha az uyaran haslanmis yiyecekleri yeglemek uygundur. Unlu besinler kendi basina asit ve pepsin salgisini uyarrnaz; hatta bu yiyeceklerin içerdigi karbonhidratlar bir ölçüye kadar asiti tamponlar. Bununla birlikte, genellikle uzun süre midede sindirilmeden kaldigi için mide duvarinda mekanik tahrise yol açar.

Bu nedenle unlu yiyecekler lapa ya da çorba olarak yenmeli ve özellikle hastaligin akut evresinde makama, ekmek (özellikle ekmek içi) ve unlu tatlilardan kaçinilmalidir. Yumurta ölçülü olarak yenmelidir. Süt, taze süt ürünleri, mayalanmamis peynir, tereyagi ve süt kremasi genellikle zararli degildir; bunlar hafif asit salgisi uyarir, buna karsilik midedeki asiti belirgin olarak nötrlestirir. Bu özellikleri nedeniyle agnli ve asit miktannin fazla oldugu mide hastaliginin akut evresinde bu tür yiyecekler alinabilir.

Son olarak, meyvelerin ve özellikle portakal, üzüm gibi meyvelerin hiç yenmemesi gerektigi belirtilmelidir; bunun gibi madensuyu, alkollü içkiler ve kahve de içilmemelidir. Kural olarak, acele etmeden yavas yavas yenmelidir; gerginlik, stres ve sinirliligin de sindirim bozukluguna yol açabildigini unutmamak gerekir.

Çok soguk ya da sicak yiyecek ve içeceklerden kaçinilmalidir; midenin duvarlarini tahris etmemek için mide bosken ögünlerden önce sigara ya da içki de içilmemelidir.

GASTRODUODENIT(MIDE-ONIKIPARMAK BAGIRSAK ILTIHABI)
Mide mukozasinin akut iltihabi gastnt adini alan özel bir klinik tabloya yol açar. Iltihap sürecinin nedenleri oldukça degisiktir; baslicalari arasinda asiri alkol kullanimi, iltihap giderici ilaçlar örnegin aspirin, fenilbutazon ve kortizon gibi bazi ilaçlann alinmasi ve sindirimi güç ve bozuk yiyeceklerin yenmesi sayilabilir.

En yaygin klinik belirtiler karnin üst bölümünde agn, bulanti ve kusmadir; agir tablolarda kanli kusma görülür. Bazen solukluk, terleme ve çarpinti gibi genel belirtiler de bulunur, Gastrit bir enfeksiyon hastaliginin ya da zehirlenmenin sonucu da olabilir.

Her durumda ilk yapilmasi gereken alkol, kahve, baharat, tütün gibi tahris edici nedenlerden uzaklasmak ve mide asitinin nötrlestirilmesidir. Çok ani ortaya çikan biçimlerde birkaç gün boyunca hiç kati besin alinmaz; yalniz süt içilir (günde 2 lt'ye kadar). Mide düzeldikçe pirinç lapasi, pirinç ya da un çorbasi ve yulaf eklenir.

Asit ve pepsin salgisini siddetle uyaran proteinler de kisitlanmalidir; az et (yumusak ve haslanmis), taze peynir ve yumurta yenebilir. Mide hareketini yavaslatan yaglar akut gastritte olumlu bir rol oynadigindan belirli bir ölçüde verilebilir; zeytinyagi, taze tereyagi ve süt kremasi ile yetinilmeli, mide mukozasini tahris eden ve salgiyi artiran kizarmis yaglardan kaçinilmalidir.

Hastaligi ortaya çikaran nedenler ve bütün belirtiler ortadan kalktiginda, hasta dengesizlik ve asiriliklardan kaçinmaya çalisarak normal bir beslenme düzenine dönebilir; sakin bir ortamda ve acele etmeden yenen sik ve küçük ögünler yeglenmelidir. Mide salgisinin düzenliligini saglamak için yemek saatlerine dikkat edilmelidir.

ONIKIPARMAK BAGIRSAGI ÜLSERI
Sindirim yollannda en sik görülen hastalik peptik ülserdir. Peptik ülser mide ve bagirsagin ilk bölümü olan onikiparmakbagirsagini örten mukozada ortaya çikan bir yaradir. Ulserin en önemli nedeni kuskusuz hidroklorik asit salgisidir. Son yillarda ülser nedenleri üzerindeki çalismalarda önemli ilerlemeler kaydedilmis olsa da, ülserin fazla asit salgisindan kaynaklandigina iliskin görüs geçerliligini konimaktadir ve peptik ülserin kökeninde yatan mekanizmayi anlamaya yarayan temel taslardan biridir.

Asiri asit salgilanmasinda nörolojik ve iç salgi sistemine iliskin etkenler büyük önem tasir; özellikle günümüzde çok yaygin olan stres hidroklonik asit üreten mukoza hücrelerini dogrudan uyararak asit salgilanmasini ve böbreküstü bezini uyararak kortizon gibi hormonlarin salgilanmasini artirarak ülser olusumunu etkiler. Bazi ilaçlarin alinmasi sonucunda da ülser olusabilir; mide ve onikiparmakbagirsagi mukozasi için en zararli olanlar asetilsalisilik asit (aspirin) ve türevleridir. Bu ilaçlar mide ve onikiparmakbagirsaginin duvarlanni asindirarak delinmeye bile yol açabilir.

Ayrica, kortizon gibi glikoz metabolizmasini etkileyen steroitler de ayni derecede zararlidir; bunlar, hidrokloiik asit salgisini artinr, ayni zamanda, midenin epitel hücrelerini etkileyerek koruyucu görevi olan maddelerin salgilanmasini azaltir.

Peptik ülsenin tibbi tedavisi son yillarda, özellikle midedeki hidroklonik asit salgisini geçici olarak engelleyecek bir ilacin bulunmasiyla dev adimlarla ilerlemistir. Buna kosut olarak, bir zamanlar baslica tedavi olan diyet önemini büyük ölçüde yitirmistir; gene de verilen ilaçlarin etkisinin görülebilmesi için önemli bir etkendir. Diyet, ülserli bölgeye zarar verebilecek, çevredeki iltihapli mukozayi örseleyecek ya da hidroklorik asit salgisini uyaracak besinlerin kisitlanmasini hedeflemelidir.

Diyet açisindan kesin üç dönem saptanabilir.
Ilk dönem yaklasik bir ay sürer; ögünler az miktarda ve sik (iki saatte bir) olmalidir. Sivi besinler, süt ve yogurt ya da gazli olmayan tatli içecekler alinmali, alkollü içecekler, kahve, çok soguk ya da sicak sivilardan uzak durulmalidir. Yagsiz etler, özellikle haslanmis dana ve tavuk eti ile yagsiz, beyaz etli taze baliklar önerilir.

Çok siki bir beslenme düzenini kapsayan bu dönemi gene yaklasik bir ay süren ikinci dönem izler. Bu dönemde diyetin özü pek degismez, besin miktarlari giderek artirilir. Son dönemde beslenme düzeni normale yaklasir, gene de ülserli hasta bazi kurallan izlemelidir. Sindirim bozuklugunda yenmemesi gereken yiyecekler yasaklanmalidir; ayrica ögün aralari iki buçuk saatten uzun tutulmamali ve bu rejim uzun zaman sürdürülmelidir. Ulser belirtilerinin tümüyle ortadan kalkmasindan sonra en az iki yil boyunca uygun bir diyet izlenmelidir.

Diğer 'Hazır Diyet' Yazıları